süslenmiş hayvan iskeletleri ve kayalar ruhani güçleri olduğuna inanılan hecelerle yazılmış bir takım dinsel motiflerle desteklenmiş. | Open Subtitles | جماجم حيوانية مزينة وصخور منحوته بالكلمات السحرية المقدسة مجموعات من المقاطع التي يمكن ان تكون قوة روحية |
Fakat Messier 74'ün kolları parlak, pembe alanlarla süslenmiş. | Open Subtitles | لكن ،اذرع أم74 مزينة بمساحات وردية مشرقة |
Bu sırada Tecciztecatl, kendi kanını sunmak için yanardöner quetzal tüyleriyle süslenmiş muhteşem yeşim rengi dikenleri ve dalları kullanarak servetiyle hava atıyordu. | TED | في هذه الأثناء، كان تيكسيستاكات يتباهى بثروته، باستخدام أشواك من المجوهرات الفاخرة وفروع مزينة بالريش والنقود الملونة لكي يقدم قربانه. |
Sen, bulut gibi perdeleri olan, rüya gibi süslü kapıları olan bir evde yaşıyorsun. | Open Subtitles | ... يجب أن تقيميِ في منزل حيث ... الأبوابمثلالأحلام مزينة بستائر من السحاب |
Masa süslü olmayabilir ama yine de evleneceğiz. | Open Subtitles | القاعة ليست مزينة لكن سيكون علينا أن نتزوج! |
Muhtemelen bakıcı rolü oynayabileceği bir işi var, masöz, kuaför, manikürcü ya da özel antrenör gibi. | Open Subtitles | ربما عملها يضعها في موضع يجعلها تعتني بالأخرين مثل المدلكة أو مزينة شعر أو أظافر أو مدربة خاصة |
Keene'de bir kuaför. | Open Subtitles | وهي مزينة شعر من بلدة كين |
Ve Palermo'da inşa edilen kiliseler Latin tarzı mimariyle, Arap tavanlarıyla, ve Bizans kubbeleriyle hepsi zarif altın mozaiklerle dekore edilmiş şekilde kombine edildi. | TED | كما أن الكنائس التي بنيت في باليرمو جمعت بين عمارة النمط اللاتيني، الأسقف العربية، والقباب البيزنطية، جميعها مزينة بفسيفساء ذهبية مذهلة. |
Geri döndüğümde o çiftlik evini yalnızca temiz değil, tamamen dekore edilmiş bulacağım! | Open Subtitles | وعندما أعود .... لا أريد هذة المزرعة نظيفة فقط ولكن مزينة بالكامل |
O gün Mayville'den altı katlı, süt kremasıyla süslenmiş bir pasta gelecek. | Open Subtitles | - اي يوم ؟ كيكة فانيلا مكونة من ست طبقات قادمة من مارفيل مزينة بشكل انيق بكريمة مخفوقة |
süslenmiş bir papirüs kuşak. | Open Subtitles | ياقة مزينة من ورق البردي |
Hayır Charlie, inek süslenmiş çünkü o kutsal. İneklere, verdikleri süt için tapıyoruz. | Open Subtitles | لا ، (تشارلي) ، البقرة مزينة لانها مقدسة نحن نقدس البقر لأنها توفر الحليب |
12.yüzyıldan Girit'e ait Cebrail'in altınla süslenmiş bir bir heykeli depoda duruyor. | Open Subtitles | لدينا لوحة كريتية من القرن الـ12 لكبير الملائكة (جبرائيل) في المخزن، وهي مزينة بالذهب. |
Yani bu bir toplantı odası olarak kullanılan minibüs bizim IDEO'daki bir binamızda olduğu gibi- veya Pixar'daki animatörlerin calıştığı tahta kulübeler ve süslenmiş mağaralar olabilir. Ya da Googleplex'teki gibi, ünlü kum voleybol sahaları, ve hatta üzerinde pembe filamingoların olduğu bu muazzam dinazor iskeleti. | TED | سواء أكانت غرفة اجتماعات في باص الصغير كالتي لدينا في إحدى أبنيتنا في IDEO، أو في Pixar حيث يعمل المصممون في أكواخ خشبية وكهوف مزينة. أو في مجمع غوغل Googleplex، كما تعلمون، الذي يشتهر بملاعب كرة الشاطئ الطائرة الخاص به وحتى الهيكل العظمي الهائل لديناصور عليه طيور الفلامينغو الوردية. |
Bu şehir süslü oldukça, Harry öldürmeye devam edecek. | Open Subtitles | طالما أن هذه البلدة مزينة إلى أقصى درجة فإن (هاري) سيستمر بالقتل |
Janie Schroder. Bir kuaför. Annesi bir kuaför. | Open Subtitles | أمه هي جيني شريدر, مزينة شعر |
Broşürde sarkıt şeklinde ışıklarla ve dallardan yapılmış ren geyikleriyle dekore edilmiş mekânın bir fotoğrafı var. | Open Subtitles | الكتيب فيه صورة للمكان مزينة بأضواء ثلجية... وتلك الأيائل المصنوعة من الأغصان. |
Güzel dekore edilmiş oda. | Open Subtitles | غرفة مزينة بذوق |