| Hangisi daha yetkili Bölge müdür yardımcısı mı, yoksa Bölge Satış Direktörü mü? | Open Subtitles | أيهما أعلى , مساعد المدير الإقليمي أو مخرج إقليمي مسؤول عن المبيعات ؟ |
| Lafı getirmeye çalıştığım yer, müdür yardımcısı olmak istiyorum artık. | Open Subtitles | نعم، ما أحول قوله هو أرغب بأن أكون مساعد المدير |
| - Özel olduğunu sanabilirsin, ...ama sana bu okulun müdür yardımcısı olduğumu hatırlatırım. | Open Subtitles | .. ربماتعتقدانك مميزهنا. لاكن دعني اذكرك انني مازلت مساعد المدير |
| Onu bilemem efendim. Ben sadece marketin müdür yardımcısıyım. | Open Subtitles | هذا ما لا أعرفه يا سيدي أنا مساعد المدير للسوبر ماركت |
| Nakit istediler, silah göstermediler, ama Yardımcı Müdür onları dışarı kadar izleyip cep telefonunu çıkarınca, onu vurdular. | Open Subtitles | ولكن عندما تتبعهم مساعد المدير إلى الخارج وأخرج هاتفا محمولاً أطلقوا عليه هل تتدركين أن هذا خرق لنمط |
| Müdür yardımcısının eşi. | Open Subtitles | إنها زوجة مساعد المدير |
| müdür yardımcısı ofisini toparlıyorsa, hakkında söylentiler çıkar. | Open Subtitles | أنت تعرف أنّك تصل لأمكنة بالمبنى الفيدرالي.. حين يرتّب مساعد المدير مكتبك. |
| Tamam öyleyse, ben söyleyemem ama müdür yardımcısı söyleyebilir. | Open Subtitles | حسناً لا يمكنني ذلك ولكن مساعد المدير يمكنه |
| Belki unutmuşsundur ama, sen müdür yardımcısı olmadan çok önceden beri ben bu koyduğumun yerinde paramı kazanıyorum. | Open Subtitles | واذا كنت ناسي انا ابيع هنا من زمان من قبل ما تصير مساعد المدير |
| Ben müdür yardımcısı iken, daha ilk müşteri kapıdan içeri girmeden tam kadro hazır olurduk. | Open Subtitles | , عندما كنت مساعد المدير كنا نكون مستعدون قبل أن نستقبل الزبائن |
| Vekil müdür yardımcısı John Casey ile tanışın. | Open Subtitles | قابلوا الملازم الأول مساعد المدير الجديد, جون كايسي |
| Morgan Grimes, müdür yardımcısı. Nasılsınız? | Open Subtitles | مورغان غرايمز، مساعد المدير كيف حالك يا سيدي؟ |
| Bir saniyenizi alacağım, Ben Craig müdür yardımcısıyım. | Open Subtitles | لا يأخذ هذا ثانية أنا "كريغ" مساعد المدير |
| müdür yardımcısıyım. Otur lütfen. | Open Subtitles | مساعد المدير رجاءً تفضلي بجلوس |
| Çünkü müdür yardımcısıyım. Sen de kasiyersin. | Open Subtitles | ،لأني مساعد المدير .وأنتِ أمينة الصندوق |
| Yardımcı Müdür Linder onu yollamak zorundaydı. | Open Subtitles | مساعد المدير ليندر كان عليه أن يتركه يذهب |
| Sinemanın Müdür yardımcısının yardımcısı. | Open Subtitles | مساعد مساعد المدير للسينما. |
| Hayatta olmak ve dekan yardımcısı olmak, harika hissettiriyor! | Open Subtitles | أشعر بالسعاده لأني حي و لأني مساعد المدير |
| "Bölge Müdürüne Yardımcı." | Open Subtitles | فقط ليجعله يشعر بأهميته. مساعد المدير الإقليمي. |
| Müdür yardımcılığı pozisyonu için aramıştım. | Open Subtitles | أتصلت من أجل وظيفة مساعد المدير |
| - Tamam, müdür yardımcısısın ama... | Open Subtitles | ..أفهم أنك الآن مساعد المدير وكل شىء، لكن |
| İkinci yönetici yardımcısı olan birinin, iyi karakter tahlili yapabiliyor olması gerekir. | Open Subtitles | على نائب مساعد المدير أن يكون ذا نظرة ثاقبة |
| müdür yardımcım. | Open Subtitles | يا حضرة مساعد المدير |
| Disiplin suçu dolayısıyla lütfen müdür yardımcının ofisine bekleniyorsunuz. | Open Subtitles | من فضلك تعال إلى مكتب مساعد المدير للإجراء التأديبي |