Umarım hastaneme çok iyi bakıyorsundur. | Open Subtitles | أَتمنّى بأنّك تَأْخذُ عناية جيدة جداً مستشفاي. |
Benim hastaneme geldi. Ben de oranın şefiyim. | Open Subtitles | لقد اتى الى مستشفاي أنا مديرة الطاقم الطبي |
Lanet olsun genç hanım. Beni içeri al. Bu benim hastanem. | Open Subtitles | اللعنة ، أيتها السيّدة الشابة ، اسمحي لي بالدخول هذا مستشفاي |
Eğer orada birisini öldürürse harika ama eğer yorgunluk yüzünden burada bir hata yaparsa sorumlusu benim hastanem olacaktır. | Open Subtitles | إن قتل أحد هناك، عظيم ولكن إن ارتكب خطئاً هنا بسبب أنه متعب من عمله هناك فهذا سيجعل مستشفاي هي المسؤولة |
Ama eğer hastanemde bir yatak istiyorsan, beş saniye içinde, ya kira çeki ver ya da kalp krizi geçir. | Open Subtitles | لكن إن أردت سريراً في مستشفاي يجب أن يكون لديك شيك إيجار أو انسداد تاجي في الثواني الـ5 القادمة |
Yani, aşk çizgileriniz, umutlarınız ve hayalleriniz, küçük eğlenceleriniz ve trajedileriniz, yani sizi siz yapanlar hastanemde olmayacak. | Open Subtitles | , لذا حياتكم الخاصة و أمالكم و أحلامكم أفراحكم و مآسيكم التي تحدد شخصيتكم ليس لها مكان في مستشفاي |
"Felç edici kireçlenme olsun ya da olmasın, gün batımına kadar hastanemi terk et, ben de duvarları yıkıp ofisimi genişletebileyim.". | Open Subtitles | سواء بإلتهاب المفاصل أو لا، اخرج من مستشفاي بحلول الغروب حتى أستطيع هدم جدار مكتبك واجعل لي مكتباً عملاقاً |
Hastanemin, bu insanların hayatlarını mahvettiğinden emin misin? O zaman bunu kanıtlamama yardımcı ol. | Open Subtitles | إن كنت متأكدة للغاية بأن مستشفاي عبثت بحياة هؤلاء الناس إذن ساعديني لإثبات هذا |
O yarın gelip bunu alacaktı, ama onu hastanemden uzak tutarsanız daha iyi olur. | Open Subtitles | , هو سيأتي غدا ويلتقطها لكن الآكثر يمكنك أبقاءه بعيدا من مستشفاي , الأفضل |
-Veterinerlik belgemi alıp kendi hayvan hastaneme sahip olmak. | Open Subtitles | وما ذلك؟ سأكون طبيب بيطري مجاز... ويمتلك مستشفاي الحيوانية. |
Aslında, hayır. Bir telefon geldi kendi hastaneme gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | في الحقيقة لا عليّ العودة إلى مستشفاي |
Sadece bir davacı avukatının hastaneme sahip olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد فقط أن يمتلك محام إدعاء مستشفاي |
hastaneme saldırdılar. Arkadaşımı öldürdüler. | Open Subtitles | وهاجموا مستشفاي وقتلوا صديقتي. |
hastaneme dönmeliyim. | Open Subtitles | عليّ أن أعود إلى مستشفاي |
Kamuoyu umurumda bile değil. Müstakil oda istiyorum. Burası benim hastanem yahu. | Open Subtitles | لا يهمني, اريد غرفتي هذه مستشفاي |
Burası benim hastanem. Ne istiyorsan yap-- | Open Subtitles | أوه أنه مستشفاي يمكنك أن تفعلي أي شئ |
hastanem cesaretini yitirdi ve ben hayatımı New York'ta heba ederken oradaki hergeleler ...benim tarihteki yerimi almaya hazırlanıyorlar. | Open Subtitles | مستشفاي خاف والآن أحمقٌ ما هناك سيأخذ مكاني... في التاريخ بينما أهدر بحياتي في نيويورك. |
hastanemde çalışan sigorta şirketinin vekil heyeti olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لذا إكتشفتُ بأنّ هناك مجلس أمناء على خطتِنا الطبيةِ الذي يَعْملُ في الحقيقة في مستشفاي. |
hastanemde çalışan sigorta şirketinin vekil heyeti olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | لذا أكتشفت أنه هناك لوحة أوصياء على خطتنا الطبية الذي يعمل في الحقيقة في مستشفاي |
Bunu hastanemi yerle bir ederek yapmayacağız ama. | Open Subtitles | فقط لن نجـــــريها حتى لا يتعــرّض مستشفاي للحرق ويسوّى بالأرض. |
Hastanemin ameliyathane katında kavgaya tutuştuğunuz anda ilgilendirmeye başladı. | Open Subtitles | حسناً , سيكون الأمر من شأني عندما تتشاجران في غرفة الطوارئ بداخل مستشفاي |
hastanemden ayrılmana müsaade etmiyorum. | Open Subtitles | لن أسمح لكِ بترك مستشفاي |