| Olay yeri raporu 22. kattaki veri tabanında. | Open Subtitles | تقرير مسرح الجريمة في قاعدة بيانات في الطابق 22 |
| Olay yeri fotoğraflarına kızların fotoğraflarıyla aynı zamanda mı bakıyorsun? | Open Subtitles | تنظرون في صور مسرح الجريمة في نفس الوقت وأنت تنظر في الصور من الفتيات ؟ |
| Şu an Olay yeri inceleme yolda geliyor. Ama ben derim ki... | Open Subtitles | خبراء مسرح الجريمة في طريقهم لكنّي أقول |
| olay yerinden son model bir Chevy Caprice'le kaçmışlar. | Open Subtitles | لقد هربوا من مسرح الجريمة في سيارة كابريس قديمة |
| Mercury Laboratuvarları'ndaki suç mahalli yüksek güvenlikli bir katta bulunuyor. | Open Subtitles | مسرح الجريمة في معامل (الزئبق) كانت في طابق خزائن مُشددة الجراسة |
| Sen 5:20'de olay yerinde olan ilk muhabirdin. | Open Subtitles | كنتِ أوّل صحفيّة تبلغ مسرح الجريمة في الـ5: 20 |
| Soruşturma, olay yerinin fotoğraflarının çekilmesinden 3 gün sonra yapıldıysa Dedektif Merchant sigarayı oraya nasıl bırakmış? | Open Subtitles | كيف يمكن للمحقق -ميرشانت- أن يقوم بزرع السيجارة في مسرح الجريمة في حين كانت المقابلة تسبق بثلاث أيام |
| Crater Gölü Olay yeri | Open Subtitles | 'مسرح الجريمة في بحيرة 'كريتر لايك |
| Cinayet Masası ve Olay yeri İnceleme yolda. | Open Subtitles | فرق "جرائم القتل" و "مسرح الجريمة" في طريقها إلى هنا |
| O zaman maktule ufak bir heykel ya da mobilya gibi sıra dışı bir objeyle mi vurulmuş diye anlamak için Olay yeri fotolarına bakmalıyız. | Open Subtitles | والذي يعني أنّ علينا النظر إلى صور مسرح الجريمة... في حالة ما ضُرب الضحية بأداة غير شائعة، مثل تمثال صغير أو قطعة أثاث. |
| - Et fabrikasındaki Olay yeri inceleme sonuçları. | Open Subtitles | -نتائج مَسحِ مسرح الجريمة . في مصنع اللحوم. |
| Olay yeri bodrumda. | Open Subtitles | مسرح الجريمة في القبو |
| Georgetown'daki Olay yeri hakkında her şeyi bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعرف كل شيء عن مسرح الجريمة في (جورج تاون)ـ |
| Lindsey Lane Olay yeri | Open Subtitles | 'مسرح الجريمة في 'ليندسي لاين |
| Bu, olay yerinden kaybolan kurban Lee Jin Seok'un fısfısı. | Open Subtitles | هذا.. البخاخ الذي كان مفقودًا منْ مسرح الجريمة في ذلك الوقت. كان مُلكًا للضحية لي جين سوك. |
| Bay Gordon'ı derhal olay yerinden çıkartın. | Open Subtitles | رافقا السيد (غوردن) لخارج مسرح الجريمة في الحال |
| - Elias'ın katili olay yerinden bu araçla mı uzaklaştı? | Open Subtitles | قاتلوا (إيلايس) تركوا مسرح الجريمة في هذه السيارة؟ |
| Mercury Laboratuvarları'ndaki suç mahalli yüksek güvenlikli bir katta bulunuyor. | Open Subtitles | مسرح الجريمة في معامل (الزئبق) كانت في طابق خزائن مُشددة الجراسة |
| Sen 5:20'de olay yerinde olan ilk muhabirdin. | Open Subtitles | 05 كنتِ أوّل صحفيّة تبلغ مسرح الجريمة في الـ5: |
| olay yerinin bir kilometre içindeki her yönü çeken bütün görüntüler de dahil. | Open Subtitles | بما فيها كل التسجيلات من ... كل مصدر على نطاق كيلومتر من مسرح الجريمة في كل الإتجاهات |