Tam Coop'u çıkaran annesine müdahale ediyorduk ki Coop mememi tuttu. | Open Subtitles | بالضبط قبل أن نثبّت مهبل كوب يا أمي، لقد مسك ثديي |
Yalnızca bir kez el ele tutuştuktan sonra ayrılmak çok insafsızca değil mi? | Open Subtitles | أنتِ وجدتي أن إنهائها غير عادل بعد مسك الأيدي مرة واحدة، أليس كذلك؟ |
Çocukları ne zaman sokakta görsem... birisini tutup oradan kaçmak istiyordum. | Open Subtitles | عندما رأيت الأطفال على الشارع أردت مسك واحد وهرب |
Set... | Open Subtitles | مسك |
Eğer üç şeyi tutmak isteseydim kargo pantolonu giyerdim. | Open Subtitles | لو اردت مسك ثلاثه اشياء في آن واحد سوف ارتدي بنطال الحموله |
Tek başına Minneapolis manyağını yakaladı. | Open Subtitles | بيد واحد يستطيع مسك ميننيبوليس مانجلير |
Bazen o cani, sapık o... çocuğunu yakalamak ve ona şöyle demek istiyorum: | Open Subtitles | بعض المرات اريد مسك.. ذلك القاتل اللعين واقول له: |
Elon Musk, bunun bir varoluşsal risk olduğu ve toplum olarak karşı karşıya olduğumuz en büyük risklerden biri olduğu konusunda uyardı. | TED | ايلون مسك حذر من انه خطر وجودي وواحد من اكبر المخاطر التي سنواجهها كحضارة. |
Mahmut oğlunu kaptı, ben başkasını kaptım. | TED | مسك محمود إبنه للخلف ومسك شخصا آخر للخلف. |
Bu âleti de rahim boynunu tutmaya devam etsin diye uygulayacağız. | Open Subtitles | سوف اضع اداة هنا حتى استطيع مسك عنق الرحم بثبات |
Ben de aynı fikirdeyim. Bu gece çok güzel görünüyorsun. Niye senin elini tuttu? | Open Subtitles | أه , لقد قالت , شكراً ما خطب مسك اليد , يا رجل ؟ |
Yüzünü yüzüme koydu. Elini yüzüme koydu. Yüzümü tuttu. | Open Subtitles | دخل إلى الغرفة و وضع وجهه مقابل وجهي و يده أمام وجهي مسك رأسي و قام بهز رأسي |
Geçen gün merdivenlerden inerken elimi tuttu... | Open Subtitles | حتى انّه مسك يدي عندما كنا ننزل من السلم في ذلك اليوم |
Artık korkak korkak yürümek, el ele tutuşmak ve verandadaki salıncağı ileri geri gıcırdatmak yok. | Open Subtitles | لا مزيد من مسك الايادي وأرجحة تلك الارجوحة في الشرفة الامامية للخلف والامام |
Ama burada seninleyken ellerini tutup, gözlerinin içine bakarken doğru şeyi yaptığımızı biliyorum. | Open Subtitles | لكن جلوسي معكِ مسك يدكِ والنظر في عيونكِ أعرف بأن ذلك حقيقي |
Set! | Open Subtitles | ..مسك |
Karının elini tutmak hoşuna gidebilir. | Open Subtitles | مسك يد زوجتك قد يكون مرضياً لك |
Tek başına Minneapolis manyağını yakaladı. | Open Subtitles | بيد واحد يستطيع مسك ميننيبوليس مانجلير |
Ama Quidditch* ile ilgi en büyük sorunum eğer snitchi yakalamak 150 puansa niye kimse quaffle ile zaman kaybediyor ki? | Open Subtitles | مشكلتي الكبرى مع لعبة "كويديتش" هيّ، *كويديتش : لعبة مستوحات من هاري بوتر* إذا كان مسك "الكرة الذهبية" يُكسب 150 نقطة، |
"Musk, korkunuzu yenin." | Open Subtitles | " مسك , لا تكن خائف " وبذلك نكون قد انتهينا |
Şehirli çocuk davayı kaptı. | Open Subtitles | هذا الطفل هنا من وسط المدينة مسك القضية |
Dalları tutmaya uygun ayak parmakları çok uzun kolları ve elleri ağaçlarda yaşamaya uygun bir dinozor olduğunu gösterir. | Open Subtitles | بأصابع أقدام تلائم مسك أفرع الشـَّجر، و أذرعٍ و أيدٍ طويلة جداً، اقترح أن يكون هذا الديناصور يلائم المعيشة بين الأشجار |
misk geyiği, kısa süren bahar ziyafetinin tadını çıkarıyor. | Open Subtitles | مسك الغزال يصنع غالبية أطعمة الربيع الصغيرة. |
Bu adam önceki gün göğsümü elledi ve ben onu çok seviyorum. | Open Subtitles | هذا الرجل مسك حلمتى ذات يوم وأنا أحبه لهذا الشئ |
Biz birkaç at götürüyorduk bilirsin, o kasabanın dışındaki çiftliklerin birinnden işte. Sonra da Mitchel yakalandı. | Open Subtitles | انت تعرف , من احد المزراع خارج المدينة وميتشيل مسك احداها |
Ardından benimle yakalamaca oynamayı bıraktı. | Open Subtitles | وبعد ذلك هو فقط توقف عن لعب لعبة مسك الكرة معي |