| Ne olursa olsun herkesin sevimli deyip geçeceği bir dizi yapamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا إنتاج مسلسل عن أناس يقولون أي شيء لأنه لطيف |
| Bu benim hayatımda gördüğümden daha fazla fatura, sırf bir dizi için. | Open Subtitles | تلك فواتير أكثر مما رأيت في حياتي وهذه عن مسلسل تلفازي واحد |
| Eğer komedi dizisi izleyeceksem veya komedi sohbeti bu da liberal bir programdır. | TED | لو أنني سأشاهد مسلسل قصير الحلقات أو برنامج فكاهي من الليل، فسوف يكون برنامجا ليبراليا. |
| Deep Powder'ın son sezonunun tanıtım çekimleri için bugün işyerine gitmeni istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدونك فى عمل اليوم لتصوير اخر مشهد فى مسلسل المسحوق العميق |
| Buffy The Vampire Slayer da önceki Bölümlerde; | Open Subtitles | سابقاً في مسلسل بافي مبيدة مصاصين الدماء |
| Beş reklam filmim ve 'Yaşamdan Günler' dizisinde konuk oyunculuğum var. | Open Subtitles | خمس اعلانات و ظهور متكرر في مسلسل دايز أوف أور لايفز |
| Sanırım, bundan acayip bir Haftanın Filmi çıkarabiliriz. Hatta dizi bile... | Open Subtitles | أظنه بأمكاننا أن نحقق به فيلم الأسبوع، وربما حتى مسلسل |
| En iyi gelecek vaat eden dizi ödülünü kazanan Old Starsky and Hutch's. | Open Subtitles | والآن، الفائز بأفضل مسلسل تلفزيوني جديد عرض على القنوات المشفرة ستارسكاي العجوز وأقفاص الأرانب |
| İndir onu. Bu bir dizi bölümü değil. | Open Subtitles | ضع هذا بالأسفل ، هذا ليس مسلسل تليفزيونى |
| Miami Sahili adlı televizyon dizisi için de bir teklif aldı. | Open Subtitles | عِنْدَي عرضُ أيضاً لدور في التلفزيون مسلسل ميامي بيتش |
| Ama gözümüz öyle bir korktu ki biz de bunun yerine polis dizisi çektik. | Open Subtitles | لكنه أخافنا أيّما إخافة, لذا فقد قمنا بإنتاج مسلسل الشرطي بدلاً من ذلك |
| Fakat bir arkadaşım o ve William Shatner'ın seksenlerde çektikleri bir dizinin yönetmeniydi. | Open Subtitles | ولكن أحد أصدقائي ، شاركها في حلقة مسلسل هي وويليام شاتنر في الثمانينات |
| Glen Bıshop, The Real McCoys'u izledikten sonra yatacaksın. | Open Subtitles | أنت يا جلين بيشوب ستنام مباشرة بعد مسلسل ذا ريل ماكويز بدون إعتراضات |
| Bu, bir komedi dizisinde oynadığımı anladığım anlardan biriydi. | Open Subtitles | كانت تلك إحدى اللحظات التي أدركتُ فيها أنّي كنتُ في مسلسل فكاهيّ |
| - Bir çizgi film karakteri tarafından seri öldürülmek dışında mı? | Open Subtitles | أخرى من الحصول على مسلسل قتل من قبل شخصية للرسوم المتحركة؟ |
| Tardis çok saçma olur. Bilimkurgu dizisindeki bir zaman makinesinden bahsediyorsun. | Open Subtitles | كشك الإتصال غير منطقي، إنه آلة زمن من مسلسل خيال علمي |
| Şey, sanırım şov için bir fikriniz varsa içeri girmenize izin verilebilir. | Open Subtitles | حسنا انا افترض انك تستطيع الدخول اذا كانت لديك فكرة عن مسلسل |
| Bu programı One Day at a Time'ım bazı Bölümlerini yayınlamak için bölüyoruz. | Open Subtitles | والآن نقطع هذا البرنامج لنعرض لكم حلقات من مسلسل ون داي ات اتايم |
| Yvonne sen git, Simpsonlar'ı kaçırma. | Open Subtitles | ايفون اجلبى اشيائك واذهب للبيت ,ستصلين قبل بداية مسلسل عائلة سيمبسونس |
| Çılgınlık bu, nasıl olur da 1000 yıl öncesinin tv dizisini bilebilirler? | Open Subtitles | ذلك جنون. كيف يمكن أن يعرفوا عن مسلسل من ألف سنة خلت؟ |
| Entourage dizisinden bir şey öğrendiysem o da herkesin büyük bir evde yaşadığı ve sonunda da her şeyin tatlıya bağlandığıdır. | Open Subtitles | اذا تعلمت اي شيء من مشاهدة مسلسل "الحاشية"، انه جميعهم يعيشون في منازل كبيرة و كل شيء دائماً ينجح في النهاية. |
| Çeviri: Rockstop | Open Subtitles | ♪ مسلسل رد الهجوم ♪ الحلقة الخامسة أرجو أن تستمتعوا بالحلقة |
| Happy Days'deki gibi söylemek istemiyorum. "Otur şuraya!" gibi değil. | Open Subtitles | لا أقصدها بطريقة مسلسل هابي دايز التي تعبر عن اللامبالاة |