Üzgünüm ama diğer bankaların çeklerini paraya çevirmemize izin verilmiyor. | Open Subtitles | أنا اسفة ولكن ليس مسموحا لنا بصرف الشيكات الصادرة عن بنوك أخرى |
Okul dışında büyü yapmama izin verilmiyor. | Open Subtitles | ليس مسموحا لى باستعمال السحر خارج المدرسة |
Seni kovmam gerekirdi. Biliyorsun, burada olmaya iznin yok. | Open Subtitles | وسألقي بك خارج المكان وأنت تعلم أنه ليس مسموحا لك بالتواجد هنا |
Sana milyon kez söyledik baba, bunları izlemeye iznin yok senin. | Open Subtitles | أبي، للمره البليون .ليس مسموحا لك بمشاهدتها |
Benim işlem yetkim yok ama buketler dağıtıldığında benimle paylaşırsın. | Open Subtitles | الآن ، بالطبع ، ليس مسموحا لي أن أقوم بالتجارة الآن يا كيتي لكني متأكد أنك ستتقاسم الرصيد معي |
Telefon üzerinden bilgi vermek gibi bir yetkim yok. | Open Subtitles | ليس مسموحا لي إعطاء أي معلومات عن حاله المرضى .على الهاتف |
Tam iki hafta boyunca satranç konuşmama izin verilmedi. | Open Subtitles | لم يكن مسموحا لي ان اتحدث عن الشطرنج لمدة اسبوعين |
İstihbarat adamları daha fazla araştırma yapmadan sizinle konuşmamız yasak. | Open Subtitles | ليس مسموحا لنا ان نتحدث اليك حتى يقوم رجال الأمن باستجوابات اخرى |
Demek istediğim, 19, 20 yaşındayız, ve masturbasyon yapmamıza bile izin verilmiyor. | Open Subtitles | اعني, ماذا, نحن في التاسعة عشره, من عمرنا, وليس مسموحا لنا بان نتغلب على ذلك. |
bunu söylememe izin verilmiyor. | Open Subtitles | ليس مسموحا كشف ذلك |
Artık buna izin verilmiyor. | Open Subtitles | هذا لم يعد مسموحا |
Geri gitmeme izin verilmiyor. | Open Subtitles | ليس مسموحا لي بالعودة |
Saatin kaç olduğunu biliyor musun? Buraya girmeye iznin yok. | Open Subtitles | أنتِ ليس مسموحا لكِ بأن تكوني هنا |
Buraya girmeye iznin olmadığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أنه ليس مسموحا لك بالعودة هناك |
Onu almak için iznin yok. | Open Subtitles | وليس مسموحا لكى ان تأخذى هذا. |
Bunu tek başıma yapmaya yetkim yok. | Open Subtitles | ليس مسموحا لى ان اتم هذا الامر وحدى |
Bundan bahsetmeye yetkim yok. | Open Subtitles | ليس مسموحا لي التحدث في هذا. |
Konuşmak için yetkim yok. | Open Subtitles | ليس مسموحا لي مناقشة ذلك |
-Oraya girmeme izin verilmedi. -Tanrı aşkına... | Open Subtitles | ليس مسموحا لى أن أدخل إلى هناك بحق الرّب |
Kendi adınıza söz almak istediniz ancak izin verilmedi, doğru mu? | Open Subtitles | كنتَ تُريد أن الدفاع عن نفسك لكنه لم يكن مسموحا لك بذلك،أليس كذلك؟ |
Saatini almasına izin verilmedi. | Open Subtitles | لم يكن مسموحا له بأن يأخذ ساعته معه |
Aslında okul çevresinde alkol almamız yasak. | Open Subtitles | في الحقيقة ليس مسموحا لنا تناول الكحول داخل المدرسة |