| Ama şu an başkalarıyla çıkmak gibi ufak bir sorunumuz var. | Open Subtitles | حسنٌ .. هناكَ مشكلةٌ صغيرة وهي أننا حالياً نواعد أشخاصاً آخرين |
| MR'da görüldüğü üzere Lenny'nin omuriliği ile ilgili yeni bir sorunumuz var. Oğlum AVM mi? | Open Subtitles | هناكَ مشكلةٌ جديدة ظهرت عن طريق أشعة تصوير الرنين المغناطيسي |
| Eğer lupus ise, henüz bilmediğimiz bir kalp sorunu vardır. | Open Subtitles | لو كانت الذئبة فهناك مشكلةٌ قلبية لم نعرف بها بعد |
| Yani bu karmaşık bir problem, ama bizim hedeflerimizi öğrendikçe, bize giderek daha da yararlı olacaklar. | TED | لذا فهي مشكلةٌ معقّدةٌ، لكنَّ الآلاتَ ستتعلّمُ أكثرَ عن أهدافنا في النهاية وستصبحُ أكثرَ فائدةً لنا. |
| Çok büyük bir sorunun var Şerif. | Open Subtitles | لديكَ مشكلةٌ كبيرة على عاتقكَ أيها الشريف |
| Senin gibi insaları ayırt edebilmemin sebebi benim de bir sorunum olması. | Open Subtitles | أعرف ذلك, والسبب أنني أكتشف الناس أمثالك هي أنني لدي مشكلةٌ ايضاً مرضُ الاكل |
| Ama oybirliği olmazsa, büyük bir sorunumuz olacak. | Open Subtitles | ، لكن لو لمْ يكن بالإجماع .سوفَ تكونُ لدينا مشكلةٌ عويصة |
| Evet, bakın. Kısacası, ağırlık sorunumuz var. | Open Subtitles | أجل، بكل بساطة، لدينا مشكلةٌ في الأوزان |
| Güvenlik sorunumuz var. | Open Subtitles | . لدينا مشكلةٌ أمنية |
| YNH: Pekâlâ, bu tür çeşitli kimlikler sorunu aynı zamanda milliyetçiliğin de sorunudur. | TED | يوفال: حسناً، المشكلة لمثل إنقسام الهويات هذا هي مشكلةٌ من الوطنية أيضاً. |
| Kutularla sorunu insanlar kutulara sığmayan insanlardır. | Open Subtitles | من لديهم مشكلةٌ مع القوالب هم الذين لا يتّسعون بداخلها |
| Sana sıkıntı yaratabilecek ufak bir sağlık sorunu var. | Open Subtitles | هنالك مشكلةٌ صحيّة بسيطة قد تسبّب لك صداعاً. |
| Silahlı ama senin için problem olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | و هي مسلّحة لكن لا أعتقد أنّ هذه مشكلةٌ بالنسبة لك |
| Benim karşımda dur da, büyük problem nasıl olurmuş, gör. | Open Subtitles | جرب أن تكون ضدي وستواجه مشكلةٌ كبيرةٌ أنت أيضاً. |
| Ama başa çıkması gereken başka bir problem vardı. | Open Subtitles | ولكن كانت هنالك مشكلةٌ أخرى كان عليه أن يتعامل معها |
| Şu andan itibaren benimle bir sorunun varsa arkamdan iş çevirmek yerine benimle halledebilirsin. | Open Subtitles | يُمكنكِ بأن تخبرينني من الآن فصاعدًا ، لو كان لديكِ مشكلةٌ معي يُمكنني بأن تقولينها لي .عوضًا عن قولها دونَ علمي ماذا؟ |
| İşte herhangi bir performans sorunun var mı? | Open Subtitles | هل لديك أي مشكلةٌ في الأداء في العمل ؟ |
| Her anlamda da destek bekliyorum. Bununla ilgili bir sorunun varsa üst yönetimi ara. | Open Subtitles | أتوقعُ دعم كامل للمهمة، إن كان لديكِ "مشكلةٌ مع ذلك، اتصلي بالـ"إشراف |
| Baba bir sorunum var. | Open Subtitles | . أبي، لقد حصلت لي مشكلةٌ صغيرةٌ هنا |
| Bir şeylerden vazgeçmekte sorunum var. | Open Subtitles | لديّ مشكلةٌ في التخلّي عن الأشياء |
| Kalbin dayanma sınırı konusunda bir sıkıntı çıktı. | Open Subtitles | وقعَتْ مشكلةٌ صغيرة مع قدرة القلب على الاحتمال |
| - Bir sorun mu var? - Evet. Küçük bir sorun. | Open Subtitles | "هل هنالك أيّة مشكلة؟" - أجل، هنالك مشكلةٌ صغيرة - |
| Ama efendim, şu anda dikkatinizi çekmem gereken yeni bir sorun var. | Open Subtitles | لكن ياسيدي , ثمة مشكلةٌ جديدة التي أنا حقاً أريد إنتباهك لأجلها |