| Zengin ve ünlü olacağız ve adımız yukarılarda, ışıklarla yazılı olacak. | Open Subtitles | سنكون أغنياء و مشهورون . و أسمائنا ستسطع عشرة أقدام لأعلى |
| Bu sanki, birden bire, tanıdığımız herkesin ünlü olması gibi bir şey. | Open Subtitles | . هذا مثل ، فجأة ، كل الناس الذين نعرفهم أصبحوا مشهورون |
| O insanlar toplumdan uzak kalmaları ve yobaz Hıristiyan yöntemleriyle meşhur değiller mi ? | Open Subtitles | لَيستْ هؤلاء الناسِ مشهورون ب إمتناعهم وطرقهم المسيحية الصافية؟ |
| Bu çerezler sınırlı sayıda ve Çay Köyü'nde bile nadir bulunuyorlar. onlar meşhur siyah çaylı, domuz eti çeşnili cipsler. | Open Subtitles | ولكن هذه الوجبات محدودة ونادرة في مدينة الشاي فهم مشهورون بالشاي الأسود,ورقائق البطاطا بلحم الخنزير |
| Eh, biz İtalyan'ız. Şarkı söylememiz, yemek yememiz, sevişmemiz meşhurdur. | Open Subtitles | حسنا، نحن إيطاليون، مشهورون بالغناء والأكل و ممارسة الجنس |
| Bazıları çok ünlüdür.Onlar bir gün yakalanabileceklerini düşünmezler | Open Subtitles | البعض مشهورون ويعتقدون بأننا لن نمسكهم ابدا |
| Buraya gelen başka ünlüler de var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أناس مشهورون يأتون إلى هنا أيضاً؟ |
| Hatta, yasadan üstün olduklarını düşünen ünlü, güçlü adamları bile. | Open Subtitles | رجال أقوياء مشهورون حتى الذي يَعتقدُ بأنّهم فوق القانونِ. |
| ünlü insanların yakıldığı, bilinen bir krematoryuma gittim. | Open Subtitles | ,قمت بزيارة مقبرة معروفة حيث دفن فيها أشخاص مشهورون |
| Nefis garsonlar ve bir sürü ünlü kişi olacak. | Open Subtitles | و نوادل لذيذون , و سيكون هناك اشخاص مشهورون |
| İçeri giriyor ve 100 kişi gibi en ünlü insanlar onlar tabii zıplıyorlar ve ona sürpriz yapıyorlar. | Open Subtitles | ثم دخل وفجأة ظهر مئة شخص ممثلين مشهورون وأتوا ليفاجؤه |
| Taştan heykelleriyle ünlü bu halk, burada bin yıl boyunca yaşadı. | Open Subtitles | مشهورون بتماثيلهم الحجرية عاشوا هُنا لألف سنة. |
| Biliyorsun, büyük kulakları olan bir sürü ünlü var. | Open Subtitles | تعرف ، ناس كثيرة بآذان كبيرة مشهورون |
| Hey, işte Kâşif! meşhur olduk! | Open Subtitles | هذه هى الأكسبلورر , نحن مشهورون |
| Yani, meşhur olmadan önce. | Open Subtitles | تَعْرفُ، قبل هم كَانوا مشهورون. |
| Salataları da var ama asıl çorbaları meşhur. | Open Subtitles | لديهم سلطه ولكنهم مشهورون بشوربتهم. |
| Amerikalıların gaddarlığı meşhurdur. | Open Subtitles | أنتم ايها الأمريكان مشهورون بالعنف والقسوة |
| Finler, mizah anlayışlarıyla ünlüdür. | Open Subtitles | أوه، الفنلنديون مشهورون بطبعهم اللطيفِ. |
| Bu kişiler hiç kimse değiller. ünlüler. | Open Subtitles | أولئك الأشخاص ليسوا عاديين، إنّهم مشهورون |
| Eminim sincap kızları duymuşsundur, dünya çapında ünlüyüz. | Open Subtitles | من المؤكد أنكِ سمعتِ عن السناجب، نحن مشهورون عالمياً |
| Kurtlar gibi, biz de cesaretimiz ve yırtıcılığımızla ünlüydük. | Open Subtitles | . . مثل الذئب . لقد كنا مشهورون بشراستنا وشجاعتنا |
| Pepper Jack'li mayonezleriyle tanınıyorlar. | Open Subtitles | وو , ووو انهم مشهورون بفلفل جاك مايو |
| Ve en yukarıdayız abicim. popüleriz ve saygı duyuluyoruz. | Open Subtitles | ثم اننا خبراء , يارجل نحن مشهورون , نحن محترمين |