| Kapil Dev çay içmem için ısrar etti. Ama senin hep acelen var. | Open Subtitles | قابيل ديف كان مصراً أن أتناول معه فنجاناً من القهوة |
| Fakat amca, o tepeye gitmekte neden ısrar ediyorsunuz. | Open Subtitles | رامتكرى؟ ولكن يا عمى أنت كنت مصراً على الذهاب إلى محطة التل |
| Fakat, o bana bunu yapmam için izin verdiği-- yapmamda ısrar ettiği için sanki yürürken ona tutunduğumu hissettim. | Open Subtitles | لكن لأنه أعطاني ..الأذن لأعملهذا . لأنه كان مصراً قُمتُ به, شَعرتُ بِسيطرته كأني أمشي برفقته. |
| Beni görmek için buraya gelmekte böyle ısrarcı olacaksan ki şu an öyle yapıyorsun kız kardeşim seninle tanışmak istiyor. | Open Subtitles | إن كنت مصراً على العودة لرؤيتي، وهو ما تفعله... ستطلب أختي مقابلتك. |
| Sizi soruyor. Ona sizin meşgul olduğunuzu söyledim ama çok ısrarcı davranıyordu. | Open Subtitles | أخبرته أنكِ مشغولة، لكنه كان مصراً جداً |
| İçinde, yoluna kim yada ne çıkarsa çıksın, görevini yapmakta kararlı olan adamı görmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت برؤية ذلك الإنسان بداخلك الذي كان مصراً على أن يؤدي واجبه غير مهتم بما يواجهه من عقبات في طريقه |
| İşler kontrolden çıktığında başa senin geçmen konusunda oldukça kararlıydı. | Open Subtitles | عندما خرج الوضع عن السيطرة كان مصراً للغاية أنكِ الأنسب لتولي الأمر |
| Oğluna Adolphe ismini koymaya kararlıysan bunun faşist bir davranış olduğunu düşünüyorum! | Open Subtitles | إذا كنت مصراً على تسميته أدولف، سأعتبر أن هذا فعل فاشي، مهنة إيمانية. |
| Kral bu görevi yaz ortasına kadar bitirmemizde ısrar etti. | Open Subtitles | الملك كان مصراً أن نكمل هذه المهمّة حتى يوم منتصف الصيف |
| Kendim görmem konusunda sen ısrar ettin. | Open Subtitles | لقد كنتَ مصراً لدرجة أن قررت الذهاب بنفسي لأرى |
| Ama mesajı iletsin diye kızıma ısrar etmiş. | Open Subtitles | لكنه يفضل مصراً على إيصال الرسالة إلى ابنتي. |
| Ama satın almakta ısrar ederseniz vergilerden korunmak için satıp geri kiralama seçeneğiyle birlikte alın. | Open Subtitles | لذا إن كنت مصراً على الشراء، تأكد أن يكون لديك خيار بتوفير إعادة الاستئجار لتجنب الضرائب. |
| Daha önce kimse orada o tür bir yaratık görmemişti ama Darwin, bu tanıma uyan bir hayvanın var olduğu konusunda ısrar etti. | Open Subtitles | طويلة الى درجة أنها تصل الى حبوب اللقاح لم يرى أي أحد مثل هذا الوحش في السابق ولكن دارون كان مصراً |
| Eğer ısrar ediyorsan, bana bunun yeni bir versiyonunu alabilirsin. | Open Subtitles | حسناً مادمت مصراً يمكنك شراء نسخة جديدة من هذا |
| O zaman neden evime girmek için ısrar ediyorsun? | Open Subtitles | ثم لماذا لا تزال مصراً على الذهاب لـشقتي ؟ |
| Yapmadığı konusunda ısrarcı. | Open Subtitles | لازال مصراً على أنه ليس الفاعل |
| Çok ısrarcı biri. | Open Subtitles | هو لن يكون شي اذا لم يكون مصراً وملح |
| Bu konuda çok ısrarcı davrandı. | Open Subtitles | لقد كان مصراً على هذه المسألة |
| O arabaya neden o kadar kararlı saldırdığını. | Open Subtitles | لماذا كُنت مصراً على الهجوم على الشاحنه. |
| Bak, tüm bildiğim, beni tanıyordu silahlıydı ve öyle kalmaya oldukça kararlı görünüyordu. | Open Subtitles | كل ما اود قوله انه يعرفني كان مسلحاً وكان مصراً على ذلك |
| Kral Paris halkına karışma konusunda kararlıydı. | Open Subtitles | الملك كان مصراً على عيش التجربة كواحد من العامة. |
| Kötü tarafından bakmaya kararlıysan eğer... | Open Subtitles | .. إن كنت مصراً على رؤية الجانب السئ |
| Hayır ama çok ısrarcıydı. | Open Subtitles | لا و لكنه كان مصراً على الحصول عليها |