süzgeç kullan, öbür türlü çok zaman alır. | Open Subtitles | يجب ان تستخدم مصفاة والا ستأخذ وقتا طويل |
Sen motoru kapat ben de bir koşu mutfaktan süzgeç getireyim. | Open Subtitles | اه، إيقاف تشغيل الطائرات، و أنا سوف تحصل على مصفاة من المطبخ. |
Kuzey Kore rafinerisinde gizli biyolojik silahlar üretiyor. | Open Subtitles | مصفاة كوريا الشمالية تنتج سرا اسلحة بيولوجية |
Yeni, taşınabilir Drainer kapsulünde ve şimdilik tek kullanımlık Drainer nabız silahında. | Open Subtitles | إذن غلاف مصفاة جديد محمول وسلاح مصفاة نبضي يستخدم مرة واحدة مؤقتاً |
Aranızdakilerin bazıları eski yağ filtresi reklamındaki adamı hatırlayacak kadar yaşlı olabilir. | TED | بعض من كبار السن الحاضرين قد يتذكر الرجل على اعلان مصفاة النفط القديمة. |
Jersey'deki petrol rafinerisi ve futbol stadı da çok çekici gözüküyor. | Open Subtitles | مصفاة لتكرير النفط في جيرسي يبدو الملعب مكاناً مغرياً على الرغم من ذلك |
Kitle kaynaklı bir filtre yapabileceğimizi düşünüyorum. | TED | نعتقد أن بمقدورنا في الحقيقة صنع مصفاة لحشود المعلومات |
Karaciğer büyük bir çorba süzgeci gibidir. Çorba akar. Tavuk etleri kalır. | Open Subtitles | الكبد مثل مصفاة كبيرة للحساء الحساء يمر من خلاله |
Hatırlıyorum da bir kere Ferrara'da arkadaşlarımla bir rafineride çalışıyorduk. | Open Subtitles | أتذكر مرة في فيرارا، كنت أعمل في مصفاة مع بعض الأصدقاء... هل زرتي فيرارا من قبل؟ |
O kap değil ki. süzgeç. | Open Subtitles | إنه ليس وعاءً ، إنها مصفاة |
Bir süzgeç istemiş olduğunuzu biliyorum Dr. Brennan, ama düşündüm de bu daha faydalı olabilir. | Open Subtitles | (نوع مصفاة معين (د.برينان لكن ظننت أنه يمكن استخدام هذا |
- Ayırıcı bir şey bul, süzgeç falan... | Open Subtitles | -لتجلب منخلاً ... -مصفاة . مصفاة ستفي بالغرض. |
Clayton West'e isim babalığını yapacağım nadir toprak elementleri rafinerisinde 40 yıllık kira kontratı önermeye hazırız. | Open Subtitles | نحن مستعيدون لنعرض على السيد "كلايتون وِست" عقد إيجار لمدة 40 عام لـ "مصفاة مي مي لإستخراج عناصر الأرض النادرة" |
Petrol rafinerisinde size ihtiyaç var efendim. | Open Subtitles | سيّدي، يحتاجونك في مصفاة النفط |
Ama dileğim Ay'ın Drainer olması. Küre şeklinde, yeşil ışıktan bir boşluk... | Open Subtitles | لكن ما أتمناه أن يصبح القمر مصفاة جرم شاسع من الضوء الأخضر... |
Çadır, yatak, su filtresi yok. | Open Subtitles | سكين، ملاحظة، ولا خيمة، ولا فرش، ولا مصفاة للمياه. |
Nadir toprak rafinerisi bu krizi kesin olarak çözer. | Open Subtitles | مصفاة أرضية نادرة تحل هذه الأزمة بشكل دائم |
Belki de sana daha iyi bir filtre ayarlayabiliriz, Hentschel. | Open Subtitles | دعني أرى إن كان بالإمكان الحصول على مصفاة أفضل |
Karaciğer büyük bir çorba süzgeci gibidir. Çorba akar. | Open Subtitles | الكبد مثل مصفاة كبيرة للحساء الحساء يمر من خلاله |
Babam West Tulsa'daki rafineride çalıştı. | Open Subtitles | كان والدي يعمل في مصفاة "تولسا" الغربية. |
En kötü ihtimal İsviçre peyniri bekliyordum ama paslı kevgir gibi sızdırıyorsun. | Open Subtitles | على الأسوأ ، لقد توقعت جبنة سويسرية لكنك تُسرب وكأنك مصفاة صدئة |
Güzel, ben de süzgecin yerini bilmiyorum. | Open Subtitles | جيد، وأنا لا أعرف حيث علينا أن نحافظ على مصفاة. |
Jersey Devil Refinerisi diye bir yer. 5 mil kadar uzakta. | Open Subtitles | مكان يدعى مصفاة شيطان جيرسي ربما خمسة أميال إلى الأمام |
Pekâlâ, Sloan, New Jersey'de bir arıtma tesisi var. | Open Subtitles | حسناً، هناك مصفاة نفط في "سلون - نيوجيرسي" |
Pawnee'den de alabilirdim, ama işin komik yanı şehirdeki tek bebek eşyası dükkanı, kimyasal rafinerisinin dibinde. | Open Subtitles | كنتُ سأخذها من باوني .. لكن حقيقة مضحكة محل الأطفال الوحيد هنا ملتصق بـ مصفاة المواد الكميائية |
Grubunuzdan bir üye neredeyse tiliyum rafinerisini imha etti. | Open Subtitles | قام عضو من مجموعتك تقريباً بتدمير مصفاة التيليوم |
YEDİ KARGO: RAFİNERİ ÜRÜNÜ 20,000,000 TON MADEN CEVHERİ | Open Subtitles | 20,000,000 طن من المعدن لمعالجتة فى مصفاة التكرير |