Biz ona tuzak kurduğumuzu sanıyorduk ama o bize tuzak kurmuş. | Open Subtitles | اعتقدنا أننا وضعنا مصيدة له، ولكن هو من وضع مصيدة لنا |
Sen de benim gibi bu limanın bir tuzak olabileceğini biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً، أتعرف , بالإضافة إلى هذا سأعمل . من هذا الميناء مصيدة فئران |
Beyin ameliyatı olmaya gelin beleş Çin Parmak tuzağı kazanın. | Open Subtitles | تعال للحصول على عملية دماغية وستحصل على مصيدة الأصابع الصينية |
Lydecker ona tuzak kurmuştu. Sende tuzağa gidiyordun. | Open Subtitles | لايدكر كان موقعاً به لقد كنتِ تمشين إلى مصيدة |
Ne olacak, seninle bu ölüm tuzağına binerek hayatımın hatasını yaptım. | Open Subtitles | الخطأ الذي حدث أني قبلت الركوب معك في مصيدة الموت هذه. |
Tüm hepsi aslında bir tuzakmış. Bende kendi ayağımla içine düştüm. | Open Subtitles | ارى الان ان هذا الامر كله كان مصيدة واخشى انى اسير كليا اليه |
Fare kapanından iyisi yoktur. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أفضل من جبنة مصيدة الفئران |
Biz ona tuzak kurdugumuzu saniyorduk ama o bize tuzak kurmus. | Open Subtitles | اعتقدنا أننا وضعنا مصيدة له، ولكنه من أوقع بنا |
Bu bir tuzak. Bize akşam yemeğimizi yakalayacak. Gel ve seyret evlat. | Open Subtitles | هذه مصيدة ، ستصيد لنا العشاء ، تعال يا بنيّ |
Tüm bu Cehennem Dünyası saçmalığı büyük bir tuzak. | Open Subtitles | شئ عالم الجحيم هذا كله مجرد مصيدة واحدة كبيرة |
Fazlasıyla özenli hazırlanmış bir tuzak, öyle değil mi? | Open Subtitles | ربما ستكون مصيدة رقيقه خفيفه, الا تضن ذلك؟ |
- Bir bubi tuzağı daha! - Bubi tuzağı! | Open Subtitles | ـ مصيدة أخرى من مصائد المغفلين ـ مصائد المغفلين |
Tanrım. Bubi tuzağı iptal edildi. Mutlu musun? | Open Subtitles | اللعنة تم تعطيل مصيدة مغفلين اسعيدة الأن ؟ |
Ama yakından inceledikten sonra başka bir karınca tuzağı olduğunu anlayıp, çöpe attım. | Open Subtitles | مثل البقرة لكن بعد فحصٍ أقرب كانت مصيدة نمل أخرى، فرميتها |
Ofsayt taktiği ile bizi tuzağa düşürmeye çalışıyorlar. Bu yüzden orada dikkatli olun. | Open Subtitles | إنه يحاولون على مصيدة التسلل لنا حتى تبقى في حالة تأهب هناك. |
Bir tür elektrikli bubi tuzağına benziyor, ama ayrıntılı bilgimiz yok. | Open Subtitles | تُشاهدُ مثل نوع من مصيدة مغفّلين مُتقَنة، لَكنَّنا لا نَعْرفُ كثيراً أكثر. |
Vav. Ne tuzakmış. | Open Subtitles | يالها من مصيدة |
Bence bu fare kapanından kurtulduğuna sevinmeli. | Open Subtitles | أعتقد بأنها ستكون سعيدة عندما تخرج من مصيدة ألفئران هذه |
En az 17 fare kapanını bilerek ve isteyerek harekete geçirdin. | Open Subtitles | سبب بملء إرادته لا يقل عن 17 مصيدة فئران |
"Beden bir tuzaktır ve büyü bizi serbest bırakır." | Open Subtitles | "الجسد هو مصيدة والسحر يحررنا" |
"Artık tren mren yok nene hepiniz burada kapana kısıldınız" sözlerini hiç unutmayacağım. | Open Subtitles | ،لا شيء من ذلك بعد الآن،أيتها الجدة "أنتي الآن محتجزةٌ في مصيدة فئران |
"Fare kapanına kısılmış bir kedi, bu nasıl bir ironi." | Open Subtitles | قطة وقعت في مصيدة فأر ما رأيكم بهذه السخرية ؟ |
Prizlerde koruyucu yok. Daha o noktaya gelmemiştik. Evin her tarafında elektrik ve merdiven tuzakları var. | Open Subtitles | لا يوجد مقابس محمية، لم نحصل عليها بعد في جميع أرجاء المنزل الكهرباء في الطابق الأرضي بمثابة مصيدة موت |
Yani bu Konfüçyus geleneğinden gelen kendimi suçlama tuzağından kurtulma ve anne-babamla ilişkimi yeniden başlatma konusunda benim aracım İncil oldu. | TED | لذا أصبحت أداتي للخروج من مصيدة الذنب الكونفوشيوسي وأيضا لاستئناف علاقتي مع والدي |
Hayir, bir saatli bomba. Aslinda hem ölüm tuzagi, hem de bir saatli bomba. | Open Subtitles | لا، إنه قنبلة موقوتة، حسناً إنه مصيدة موت وقنبلة موقوتة معاً |
Unutma, kapandaki peynir bedava olabilir. | Open Subtitles | لكن تذكر ، دائما ما تكون هناك جبنة في مصيدة الفئران |
Bak, kız kardeşimin ve yeğenimin sonsuza kadar bu ölüm tuzağında yaşamasını istemiyorum. | Open Subtitles | إسمع لا أريد إختي وإبنتها أن تعيش في مصيدة للأبد |