"مطابق" - Traduction Arabe en Turc

    • aynı
        
    • uyuyor
        
    • uygun
        
    • uyan
        
    • uyumlu
        
    • eşleşme
        
    • eşleşiyor
        
    • eşleşti
        
    • uyuşuyor
        
    • eşleşen
        
    • aynısı
        
    • benzer
        
    • tutuyor
        
    • uyuşmuyor
        
    •   
    Sanırım hastaneye gitmem lazım. Bu aynı değil. Sadece biraz tesadüf. Open Subtitles أعتقدُ أنَّي أصبتُ بمستشفى إنه ليس مطابق, لكنَّها كانت مجرد صدفة
    Üçgenimizi merkezinden tutup 120 derece kendi etrafında döndürdüğümüzde baştaki hâliyle aynı olan bir üçgen elde ediyoruz. TED إذا قمنا بتدوير المثلث بمقدار 120 درجة، حول المنفذ من خلال مركزه، سننتهي بمثلث مطابق للمثلث الأصلي.
    Şimdilik ifadesi olaylara uyuyor. Open Subtitles استمعي, حتى الآن, تقريره مطابق جداً مع الحقائق, أنت تعلمين؟
    Durum şu, her ebeveyn diğerine göre daha uygun verici oluyor. Open Subtitles المقصد هو، عادة والد واحد يكون أفضل نصف مطابق من الأخر
    Üzgünüm. Sizin tarifinize uyan bir kazazede yirmi dakika önce öldü. Open Subtitles أعتذر فالشخص الذي طلبته مطابق للضحية الذي توفي منذ عشرين دقيقة
    Kemik iliğinin uyumlu olup olmadığına karar vermek için antikor üretimini tetikleriz. Open Subtitles نحن نقوم بتحفيز إنتاج الأجسام المضادة لتحديد إذا ماكان نخاع العظم مطابق
    Dökülen kandan elde edilen DNA 10 yıldır kayıt altında ancak bir eşleşme yapılamıyor. Open Subtitles وعثر على الدم ، وبالتالي الحمض النووي الخاص به بقي في الملفات لأكثر من 10 سنوات بدون مطابق
    41 numara olan bir ayakkabısı Finn'in cinayet mahallinde bulduğu paspastaki izle eşleşiyor. Open Subtitles مقاس قدمة مطابق لأثار الاقدام على الحصيرة الهلامية التى عثرت عليها فين فى مسرح الجريمة
    Odasındaki tırnak cilası da kurbanın kollarındaki yaralarda bulduğumuz cila ile eşleşti. Open Subtitles و طلاء الأظافر من غرفتها أيضاً مطابق لطلاء الأظافر الذي وجدناه نتيجة لأثار الخدش على ذراع الضحية
    Onları bir araya topladık, her biri de aynı şablon üzerinde oluşturulmuştu. TED جمعناها ووضعنا كلًا منها في قالب مطابق.
    Seninle aynı yüze sahip bir yabancı... ve pasaportuna göre, seninle aynı doğum tarihine sahip... Open Subtitles امر غريب الوجه مطابق. و حسب جواز السفر, تاريخ الميلاد مطابق
    DNA, Teksas'taki faili meçhul bir vakadakiyle aynı çıktı. Open Subtitles بحثت عنه في نظام الفهرسي للحمض النووي الموحد الحمض النووي المنوي مطابق لقضية غير محلولة في تكساس
    Göğsündeki yara Michelle Watson'a uyuyor. Open Subtitles حسنا,الجرح في الصدر مطابق لـ ميشيل واتسون
    Daha önce yaptığı kopya yazıtlardaki imzalarıyla uyuyor. Open Subtitles إنه مطابق للتوقيع الذي قام بوضعه على السندات المزيفة التي صنعها
    Şüphelilerimizden biri bu tarife uyuyor mu araştıralım. Open Subtitles لنبدأ بالبحث عن مطابق من أحد المشتبه بهم
    Bir emniyet görevlisinin ifadesine ve buna uygun delillere dayanarak ölen Syd Booth Goggle'ın Soyan Boğazlayan olduğunu kesin olarak söyleyebiliriz. Open Subtitles يمكننا القول بشكل لا لبس فيه وفقاً لتصريح من قبل موظف محلي معين لتنفيذ القانون و دليل مطابق
    - Bak, her şey adamın profiline uygun. - Emin olmalıyım. Open Subtitles ـ كل ما حدث مطابق لأفعال ذلك المجرم ـ أريد أن أتأكد
    Daha saat 12.44'te, suikasttan sadece 14 dakika sonra... polis Oswald'ın boyuna ve yapısına uyan bir eşkal çıkardı. Open Subtitles قريبا من وقت 12: 44 فقط 14 دقيقة بعد اغتيال الشرطة نشرت وصف مطابق لحجم أوزوالد و بنيانه
    Ama benim kemik iliğimin... ..çok uyumlu olduğunu söylemiştiniz. Open Subtitles لكنكقلت.. ان نخاعيالعظمي.. كان مطابق لها
    Belki bir eşleşme sağlarız. Open Subtitles احضر لنا بعض ملفات المجرمين لربما يمكننا إيجاد مطابق بأنفسنا
    2001 ve 2003'ten iki kişi var, cinayetlerin Clifford, Delaware'de olması dışında işleme şekli tamamıyla eşleşiyor. Open Subtitles لدى اثنان اخرتان عامى 2001 و 2003 بأستثناء انه تم ارتكابهم فى كلفلاند, ديلوير الاسلوب مطابق
    1960 larda üretilen bir örnek model ile tamamen uyuşuyor. Open Subtitles كان مطابق تماماً لعينات التصنيع للزي القديم من الستينات
    - Genellikle eşleşen, bir kişi bile bulmak zordur. Open Subtitles حسناً، عادةً من الصعب إيجاد متبرع واحد مطابق. أجل، بالضبط.
    Bu setle gerçeğinin aynısı olarak hoteli tekrar yaratmayı planlıyoruz. Open Subtitles سنبنى الديكور مطابق تماماً للمكان الحقيقى كما كان موجوداً حينها
    Onun biopsisinden alınan proteinin yeri de benimkiyle benzer ama biraz farklı. Open Subtitles مكان تواجد البروتين من مكان تطعيمه يجب أن يكون مطابق لي, ولكنه مختلف قليلاً,
    1, ilaveten oradaki tek bir çocuğun yaşı tutuyor. Open Subtitles واحدة فقط لديها طفل واحد وعمره مطابق
    Fiziksel tasvir doğru, ancak resim pek uyuşmuyor. Open Subtitles الوصف الحسماني مطابق الصوره, مهما كان انه ليس جيد
    Kardeş karşılaştırması yaparak bir elde edebiliriz. Open Subtitles يمكننا القيام بمقارنة الأخوة للحمض ونحصل على مطابق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus