| Öyle bir restoran gördüm ki. Hayatım boyunca hiç böyle bir restoran görmemiştim. | Open Subtitles | يا إلهي، لقد رأيت مطعمًا، لم يسبق أن رأيت مطعما كهذا في حياتي. |
| Belki de buluşup virüsçe şeyler yaptıkları bir restoran? | TED | ربما مطعما حيث يلتقون و يقومون بفعل أشياء فيروسية؟ |
| Bir restoran açacağını söyledi ve yöneticisi olmamı istedi. | Open Subtitles | قال لي بأنه سيفتح مطعما ويريدني ان اكون مديرة فيه |
| İlkokuldan arkadaşım. lokantası var. | Open Subtitles | صديق لي من المدرسة الابتدائية الذي يمتلك مطعما |
| Ordunun veznedarını soydum, Illinois'e gittim, bir lokanta satın aldım, ve yalnız bir kadınla evlendim. | Open Subtitles | سرقت مدير الرواتب وذهبت الى مدينة الينويز واشتريت مطعما وتزوجت من مطلقة |
| Dinle, Montmartre'de harika bir bahçesi olan bir restaurant biliyorum,Gidelim mi? | Open Subtitles | اسمعوا , انا اعرف مطعما فى مونامارتر يوجد به حديقه جميله . هل لنا ان نذهب ؟ |
| Size sormadan yemek sipariş etmemeliydim ve böyle gösterişli bir restoran seçmemeliydim. | Open Subtitles | لم يكن علي أن أطلب الطعام لكم كان علي أن لا أختار مطعما فاخرا |
| Belki burada bir restoran yönetirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان ادير مطعما صغير هنا |
| Ciddiyim, bir restoran açmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا جاد فى هذا.أفكر فى أن أفتح مطعما |
| Öyle bir restoran seçmişsin ki park kahyası yok. | Open Subtitles | أخترت مطعما لا يوجد به مصّف للسيارات |
| Kızkardeşimin erkek arkadaşı restoran açtı, ve bana bir iş verebilirler. | Open Subtitles | صديق أختي... سيفتح مطعما هناك، و يعرض عليّ عملا، اذا... |
| Burası gerçek bir restoran değil, değil mi? | Open Subtitles | هذا ليس مطعما حقيقيا أليس كذلك؟ |
| Aklınızda bir restoran var mı? | Open Subtitles | بالتأكيد ، هل لديك مطعما معيّنا |
| Baksanıza, yıllardır gittiğim bir Arnavut lokantası var. | Open Subtitles | اسمعوا يارفاق اعرف مطعما البانيا رائعا اذهب اليه منذ سنوات |
| Bildiğim harika bir Fransız lokantası var. | Open Subtitles | أعرف مطعما فرنسيا رائعا في الفرست افنيو |
| Uzun bir süre lokanta olmayabilir, yemelisin. | Open Subtitles | ربما لا نجد مطعما أخر لفترة لذا فمن الأفضل أن تأكل |
| Çıkma teklif etmiyorum. Bana bir lokanta göstermeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أطلب منك الخروج معي , إنما أسألك هل تعرفين مطعما جيد |
| Düşünsene tatlım, bir restaurant hakkında kötü bir değerlendirme yaptığında "Kıçından uydurdun" sözünü gerçek anlamda kullanabilirler. | Open Subtitles | حسنا، عزيزي، الآن عندما تعطي مطعما تقييما سيئا، يمكن للناس بحق قول، |
| Lokantaya gir, defol. | Open Subtitles | إستعملي هاتف مطعما |
| Her zaman kendime ait bir restoranım olsun istemişimdir. | Open Subtitles | اردت طوال حياتى ان امتلك مطعما |
| Gerçekten çok güzel bir restorandı, değil mi? | Open Subtitles | لقد كان مطعما جميلا جدا، أليس كذلك؟ |
| Gidebileceğimiz harika bir Hint restoranı bildiğini söyledi. | Open Subtitles | قال ان هناك مطعما هنديا رائعا علينا تجربته |