| Hadi ama. Hâli hazırda sonsuza kadar birlikte olacağımızı biliyoruz. | Open Subtitles | أعني ، من فضلكم ، نعلم مسبقا بأننا سنكون معا إلى الأبد |
| Hayır, sonsuza kadar birlikte olacağınızı sanıyorsunuz. | Open Subtitles | لا ، أنت تعتقد بأنكم ستكونون معا إلى الأبد |
| Belki üçünüzde sonsuza kadar birlikte olabilirsiniz | Open Subtitles | ربما أنتم ثلاثة تتمكنوا من البقاء معا إلى الأبد |
| O an kaderim olduğunu ve sonsuza dek birlikte olacağımızı anladım. | Open Subtitles | عرفت حينها،أنك أنت هي قدري و أننا سنكون معا إلى الأبد. |
| Miryam, evlilik ahdî gereği bu adamla kocan olarak sonsuza dek birlikte olmayı kabul ediyor musun? | Open Subtitles | مريم، هل تأخذين هذا الرجل ليكون زوجك لتعيشا معا إلى الأبد في عهد الزواج؟ |
| Beşimizinde sonsuza kadar birlikte olmasını. | Open Subtitles | تمنى أن نبقى نحن الخمسة معا إلى الأبد |
| Çok yakında, sen ve ben sonsuza kadar birlikte olacağız. | Open Subtitles | قريبا نحن معا إلى الأبد. |
| Seninle sonsuza kadar birlikte olacağımızı söyledin. | Open Subtitles | قلت لي سنكون معا إلى الأبد . |
| Kalplerimizin birlikte atacağını ve sonsuza dek birlikte olacağımızı söylemiştin. | Open Subtitles | أخبرتيني ان قلوبنا تنبض كقلب واحد لهذا سوف نكون معا إلى الأبد |
| Yaptığın şeyi yapmamış olsaydın sonsuza dek birlikte olabilirdik! | Open Subtitles | لو لم ترتكب ما ارتكبته، لكنا سنعيش معا إلى الأبد! |
| "Sonsuza dek birlikte olacağız" diyordun. | Open Subtitles | تتحدث عن وجودنا معا إلى الأبد |
| - Sonsuza dek birlikte olacağız! | Open Subtitles | سوف نبقى معا إلى الأبد... |
| Artık sonsuza dek birlikte olacağız. | Open Subtitles | الآن سنكون معا إلى الأبد! |