| Tam olarak kim olduğunuzu biliyorum ve açıkçası sizden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أعرف بالضبط من تكون وبصراحة, لست معجباً بك |
| Ve sen de aynısı olmayan şeylerin hayranı değilsin. | Open Subtitles | و أنت لست معجباً كبيراً بالشيء الغير مثيل |
| Yani, 6. sınıftan beri ona aşık olan sensin. | Open Subtitles | أجل، أعني، أنت من كان معجباً بها مذ كنت بالصفّ السادس |
| Böylece şehrimde kast sistemi ve dokunulmazlığa son derece karşı bir biçimde konuşan ve Gandhi'nin ideallerinden bahseden liderlerden çok etkilenmiştim. | TED | لذلك كنت معجباً جداً بقادة بلدتي الذين كان يتحدثون بكل جرأة ضد النبذ والنظام الطبقي ويقتدوا بالمثل العليا لغاندي . |
| Ondan hoşlanıyorum ve o benden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | أنا معجبةٌ به كثيراً، وهو ليس معجباً بي, فهمت؟ |
| Hobbs'u uzaktan takdir mi ediyordu yoksa onunla bağlantı mı kurdu? | Open Subtitles | هل كان معجباً به من بعيد أم أنه وقع في عشقه؟ |
| Onlar beni sevmez, ben onları sevmem. | Open Subtitles | ، هم لم يكونوا معجبين بي وأنا لم أكُن معجباً بِهِم |
| O'Hara'yı severdim. Bu olanlardan sonra pek sevmiyorum. | Open Subtitles | لقد كنت معجباً بأوهارا بعد هذا , لم أعد أعجب بها |
| Ben seni hep çok sevmişimdir. Bu kötü oldu. | Open Subtitles | طالما كنت معجباً بك كم هذا مؤسف! |
| Kendini ağız yoluyla tatmin etmeni iğrenç buluyor olsam da sakın ola etkilenmedim sanma. | Open Subtitles | وعلى الرغم من أني كنت أعتقد أن الأمر ، مقزز حين تمتع نفسك فموياً لا تظن مطلقاً ، أن هذا يعني أني لست معجباً |
| Ondan gerçekten hoşlanıyorsan o duvarı görmesine izin verme. | Open Subtitles | اسمع مني 007، إن كنت معجباً بها فعلاً، |
| Bir kızı seviyorsun ve ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor musun? | Open Subtitles | أنت تحب فتاة ولا تعرف إن كنت معجباً بها ؟ |
| Senden hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | إسمع، أنا لست معجباً بك، حسناً؟ |
| Yalnızca bu çocuktan pek hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | أنا فقط لستُ معجباً بهذا الفتى |
| İnternette ufak bir yorum okudum. Dizinin hayranı değilim. | Open Subtitles | لقد قرأت جزءاً من المراجعات على الانترنت أنا لست معجباً |
| Adamın yer çekiminin büyük bir hayranı olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | لنقل فقط أن هذا الشبح ليس معجباً بالجاذبية |
| Evet sana aşık olmayı düşündüm ama bu günlerde, pek tarzım değil. | Open Subtitles | نعم كنت معجباً بكِ لكن هذه الأيام أنتِ لستِ من نوعي |
| Sorunun olduğunda benden para alamazdın ben de Carlos'un bana karşı bir şeyler hissettiğini biliyordum. | Open Subtitles | .. لم تقبل بمالي عندما كنت تواجه مشكلة لطالما عرفت أن "كارلوس" كان .. معجباً بي |
| - Fakat artık benden hoşlanıyorsun - Artık senden hoşlanıyorum. | Open Subtitles | ولكنك أصبحت معجباً بي الآن - نعم أنا أصبحتُ معجباً بكِ الآن - |
| Tüm gün boyunca takdir edilmenin nasıl olduğunu düşünün. | Open Subtitles | تخيل ما هو الشعور بأن تكون معجباً طيلة النهار |
| Bir şeylerin kesilerek yapıldığı anlaşmaları pek sevmem. | Open Subtitles | لست معجباً كثيرا بالاتفاقات التي تطلب قص |
| O kadını severdim. Anladın mı maymun çocuk? | Open Subtitles | لقد كنت معجباً بالسيدة مفهوم . |
| Ben seni hep çok sevmişimdir. Bu kötü oldu. | Open Subtitles | طالما كنت معجباً بك كم هذا مؤسف! |
| Söylemeliyim ki hiç etkilenmedim. | Open Subtitles | عليّ أن أخبرك أنني لست معجباً بذلك |
| Bu denemeye değer. Yani eğer gerçekten hoşlanıyorsan. | Open Subtitles | (جوي)، الأمر يستحق أن تعرفه إذا كنت فعلاً معجباً بها |
| Ondan hoşlanmadığını nasıl bileceksin? | Open Subtitles | كيف يمكن أن تعرف أنك فقط لست معجباً بها؟ |
| Bir de üvey annesiyle ona anaokulunda âşık olan kız gelecek. | Open Subtitles | وزوجة والده، وتلك الفتاة التي كان معجباً بها في روضة الأطفال |
| Hayranınım. Ama sen benim hayranım değilsen seninle çalışamam. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني التعاون معك إذا لم تكن معجباً بأعمالي |
| Benden hoşlandı, ben de onu sevdim. | Open Subtitles | كان معجباً بى ولذلك أحببته كيف ؟ |