| Rahatsız hissediyorsun çünkü bunu benim bilgim ve rızamla yapıyorsun. | Open Subtitles | انتِ تشعرين بالانزعاج لانكِ تفعلين هذا بموافقتى و معرفتى |
| Tekrar vurgulamak isterim ki bu adamlar benim rızam ve bilgim haricinde hareket etmiştir. | Open Subtitles | و انا اؤكد ثانيه بأن هؤلاء الرجال تصرفوا بدون موافقتى او معرفتى |
| Eyalet birinciliğimde beni tanımamayı tercih etti. | Open Subtitles | . لقد اختار عدم معرفتى عندما فُزت بلقب بالولاية |
| Ulusal birinciliğimde beni tanımamayı tercih etti. | Open Subtitles | . اختار عدم معرفتى عندما فُزت بلقب بلقب وطنى |
| Onu tanıdığımdan beri, gizemli bir roman üzerinde çalışırdı. | Open Subtitles | طول مدة معرفتى به ، كان يعمل على رواية غامضة |
| Onu tanıdığımdan beri, gizemli bir roman üzerinde çalışırdı. | Open Subtitles | طول مدة معرفتى به ، كان يعمل على رواية غامضة |
| Burada bilgeliğim bitti. | Open Subtitles | إن ظلال معرفتى تفر منى |
| Bir daha asla, asla benim bilgim olmadan kimsenin arkamda durmasına izin verme. | Open Subtitles | اياك ثم اياك ان تدع اي شخص يقف خلفى دون معرفتى بذلك |
| Bu konuda tek bilgim şu: | Open Subtitles | هذا هو مدى معرفتى بالموضوع. |
| Benim bilgim sizin. | Open Subtitles | كلّ معرفتى لكم |
| Draft edildiğimde beni tanımamayı tercih etti. | Open Subtitles | . لقد اختار عدم معرفتى عندما تغير حالى |
| Beni tanımamayı tercih etti. | Open Subtitles | . لقد اختار عدم معرفتى |
| Abby'i kendi karımı tanıdığımdan bile daha uzun süredir tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف " آبى" لفتره أطول من معرفتى بزوجتى. |
| Burada bilgeliğim bitti. | Open Subtitles | إن ظلال معرفتى تفر منى |