| Dinle, olur da tekrar yakalanırsam bana bir iyilik yapmanı istiyorum. | Open Subtitles | اسمعي اريد منكي معروف في حاله تم القبض علي مره اخري |
| Neden kendine bir iyilik yapıp gidip o hergeleyi öldürmüyorsun? | Open Subtitles | أفعل لنفسك معروف يا أبن العاهرة و أقتل ذلك الوغد |
| Bana bir iyilik yapıp burada bir dakika bekleyebilir misin? | Open Subtitles | هل يمكنك ان تسدى لى معروف وتبقى هنا لدقيقه واحده |
| Harici yara olarak sadece nedeni bilinmeyen her iki gözündeki yanıklar var. | Open Subtitles | الإشارة الوحيدة لمصيبة خارجيّة هي الحروق, لسبب غير معروف بكلا بؤبؤا العين. |
| - Evet. Genelde yeniden geri dönmezler. Nedeni tam olarak bilinmiyor... | Open Subtitles | تحدث خلال فترة قصيرة نسبياً من الوقت والسبب ليس معروف تماماً |
| Ülke çapında soygun çetelerini bir araya getiren sabıkalı olarak da bilinir. | Open Subtitles | هو مجرم معروف يدور في الدولة بصحبة عدد من فرق السطو المختلفة |
| Ölen adamın adı Angelo Bellini. "Hayvan Angie" olarak biliniyor. | Open Subtitles | اسم رجلنا الميت أنجيلو بيليني، معروف كذلك ب، أنجي، الحيوان. |
| Kendine bir iyilik yap ve bu kadından uzak dur. | Open Subtitles | و أسدِ معروف إلى نَفسِكِ إبقي بعيدة عن هذه المرأة |
| Reggie, bana borçlu olup borcunu ödeyemediğinde ondan iyilik isterdim. | Open Subtitles | ريجي كان يدينني مال وعندما أصبح محتاج، انا طلبت معروف |
| Joe senden iyilik istiyor ama Aaron zor durumda, ne yapacaksın? | Open Subtitles | انسى كل هذا يريد منك جو معروف ليرجع هارون الى الخدمة |
| Bak, iyilik istemekten nefret ederim ama bu özel bir vaka. | Open Subtitles | اسمع، أكره أن أطلب معروف مثل هذا ولكن هذه حالة خاصة |
| Hadi dostum lütfen, Tanrı aşkına bize bir iyilik yap. | Open Subtitles | هيا يارجل لو سمحت بحق السماء ، اعمل لنا معروف |
| Bana bir iyilik yapın. Dedektif Sullivan'ın davayı üstleneceğini ve yola çıktığını söyleyin. | Open Subtitles | أصنع لي معروف, أخبره أن المحققه سوليفان ستتولى القضيه وهي بطريقها الى هناك.. |
| Kendine bir iyilik yapıp göğsüme bir kurşun sıksan iyi edersin. | Open Subtitles | من الأفضل أن تفعل معروف لنفسك و تضع رصاصة في صدري |
| Sadece bilinmeyen bir iblis tarafından bir dizi testten geçirildin. | Open Subtitles | لقد تم اختبارك بشكل متسلسل من قبل شيطان غير معروف |
| Hesabına parayı bağlantımız olmayan, bilinmeyen bir bankadan ve hesaptan yatırıyoruz. | Open Subtitles | هل ستعطيني اية معلومات؟ سنضع المال في صندوق حساب غير معروف |
| New Haven'deki bazı insanların bildiği aşikar ama genel olarak bilinmiyor. | TED | من الواضح أن ذلك معروف عند أهل نيو هافين، لكنه ليس معروف عموما. |
| Nezaketim ve cömertliğim iyi bilinir herkes sana söyler, neredeyse herkes... | Open Subtitles | أنا معروف جيدا لبلدي العطف و الكرم. الجميع وسوف اقول لكم. |
| Ama şu an tüm dünya tarafından başka bir isimle biliniyor. | Open Subtitles | أما الآن بالطبع ، فهو معروف في العالم أجمع باسم آخر. |
| 400yılönce... bir başka ünlü bir İngiliz, yalnız olmakla ilgili bir düşüncesi vardı. | Open Subtitles | قبل 400 عام كان هناك أيضاً شخص بريطاني معروف لديه رأي حول الوحدة |
| Avrupa'da bilgisayar oyunlarının babası olarak tanınır. | TED | وهو معروف بأبو الألعاب التلفزيونية في أوروبا |
| 10 dakika önce, tanınmış bir Rus istihbarat ajanını cep telefonundan aradı. | Open Subtitles | منذ 10 دقائق, اتصل بعميل معروف من المخابرات الروسية من هاتفه الخلوي |
| Size yapmakta olduğum iyiliğe karşılık bana bu iyiliği yapacaksınız. | Open Subtitles | هذا معروف ستقدمه لي مقابل المعروف الذي أقدمه لك بالفعل. |
| Buck Howard, özellikle çıktığı "Johnny Carson'la Gece Şovu" ile tanınıyor. | Open Subtitles | باك معروف بظهوره الممتكرر في البرنامج الليلي مع جوني كارسون |
| Ön toksikoloji raporu istedim. Kan dolaşımında tanımlanamayan toksin izlerine rastlandı. | Open Subtitles | أجريت فحصاً أولياً للسموم، وأظهر آثاراً لسم غير معروف بمجرى دمه |
| Safar Bekhmuradov'un kızı babası belli olmayan bir çocuk doğuruyor! | Open Subtitles | ابنة سفر بكمورادوف سوف تلد.. طفلاً غير معروف أبوه مين |
| Ama yıllardır burada, ünlü biridir. Herkes hikayesini bilir. | Open Subtitles | لكنه معروف منذ سنوات، وهو مشهور، والكل يعرف قصته |
| Dünyada bilinen neredeyse yarım milyon böcek türü vardır ama birçoğu yaygın olan beş tane ağız parçası tipinden sadece birine sahiptir. | TED | هناك ما يقارب المليون نوع معروف من الحشرات في العالم، لكن أغلبها يملك واحد فقط من خمسة أنواع شائعة من أجزاء الفم. |
| tanınan bir birey tarafından icat edilen en başarılı kelime olduğu söyleniyor. | TED | يُقال أنه انجح اختراع لكلمة من شخص معروف. |