| Birkaç ay öncesinde çok karmaşık bir ameliyatta başarılı olmuştuk. | Open Subtitles | كنا قد نجحنا في عملية معقدة للغاية قبلها بأشهر. |
| Hitler'in, dünyanın diğer ucundaki savaş uçaklarının yerlerini bulabilen, çok karmaşık bir radar sistemi. | Open Subtitles | انها نظام رادار معقدة للغاية التي يمكن أن تكشف واحدة من الطائرات الحربية هتلر من الجانب الآخر من العالم |
| Luhan Yang: Bu çok karmaşık bir süreç. | TED | لوهان يانج: إنها عملية معقدة للغاية. |
| Ve hepsi, -- mutluluk anları oldukça karmaşık süreçlerdir. | TED | وهم جميعاً -- السعادة للحظات عملية معقدة للغاية. |
| - çok zor bir hatun. | Open Subtitles | تعلم حتى ولو كانت صخرة ستكون أفضل أصبحت تبدو لي معقدة للغاية |
| Umarım burada mutlusundur ve umarım ayarlamaları yapmak çok zor olmuyordur? | Open Subtitles | أتمنى من أنكِ سعيدة هنا وأن ترتيبات عائلتك لم تعد معقدة للغاية |
| Sesiniz çok karmaşık bir fenomen. | TED | صوتك عبارة عن ظاهرة معقدة للغاية. |
| Evet, dediğim gibi bu çok karmaşık bir... | Open Subtitles | نعم ،أتعلم، كما قلت سابقا أنها عملية معقدة للغاية... |
| Aile çok karmaşık bir şeydir, Hanna. | Open Subtitles | العائلات معقدة للغاية يا هانا. |
| çok karmaşık bir dil. | Open Subtitles | لغة معقدة للغاية. |
| çok karmaşık bir dil. | Open Subtitles | لغة معقدة للغاية |
| Kalp çok karmaşık bir kas. | Open Subtitles | القلب عضلة معقدة للغاية |
| Bu çok karmaşık bir vaka. | Open Subtitles | هذه قضية معقدة للغاية. |
| Çok kolay, aynı zamanda çok zor. | TED | إنها بسيطة ورغم ذلك فهي معقدة للغاية. |
| Bu şekilde yürümesi çok zor. | Open Subtitles | الأشياء اللوجستية معقدة للغاية |
| Dediklerine göre gördüğü şeyleri kelimelerle ifade etmek çok zor. | Open Subtitles | وفقا للأطباء، أنماط انه يرى و _ معقدة للغاية لوضع الكلمات. |