| Bu akşam bir parti ruhunu yerine getirir. | Open Subtitles | حسنا، وهو حزب هذا المساء قد رفع معنوياتك. |
| Harika, ne sağlıklı bir yemek kötü bir gecenin sonunda ruhunu kaldıracak, değil mi? | Open Subtitles | سأكون قد جهزت له مكاناً كم هو رائع , أن وجبة مميزة ترفع معنوياتك |
| Bu kadınların senin Moralini bozmasına izin vermemelisin. | Open Subtitles | لذا لا تدعي هولاء النسوة ان يحطموا معنوياتك |
| * Metin ol, cesaretini yitirme * | Open Subtitles | كن ثابتاً ، وحافظ على معنوياتك العالية |
| Takımınızdan birilerinin öldüğünü görmek moralinizi bozuyordu. | Open Subtitles | وأول ما يصدم معنوياتك مشهد جنود من نفس فرقتك وقد فارقوا الحياة |
| Hiddetlenme. Araba zaten hurdaydı. | Open Subtitles | لا ترفع معنوياتك عالياً السيارة كانت قطعة من القمامة على أية حال |
| Bir ikram al, seni tekrar neşelendirir. | Open Subtitles | يمكنني إصلاح هذا. كلي حلوى، سترفع معنوياتك. |
| Haydi,sadece seni neşelendirmeye çalışıyordum! | Open Subtitles | كنت أحاول سوى الرفع من معنوياتك |
| Sizi neşelendirecek bir şeyler vermek istedim. | Open Subtitles | أردت أن أقدم لك شيئا لكي أرفع من معنوياتك |
| Dostumuz Dustin'in izniyle küçük bir haber bülteniyle ruhunu canlandırayım. | Open Subtitles | اسمحوا لي أن يرفع من معنوياتك مع نشرة الأخبار قليلا، من باب المجاملة صديقنا داستن. |
| Her zaman ruhunu sevmişimdir, Gabriel. | Open Subtitles | لطالما أحببت معنوياتك العالية , غابريل |
| Peki ya seni bulup, sihrin gerçek olduğunu söylemesem de seni baştan çıkartıp, ruhunu yükselterek yıllar boyunca hayatını parlamasından alıkoydurtsam? | Open Subtitles | ماذا عنْ أنْ أجدَك و لنْ أقول أنّ السحرَ حقيقي و لكنْ سأُغوِيك بحيث أرفع من معنوياتك عنْ أنّ الحياة تحتفظُ بتألقها لعقودٍ ؟ |
| Yalan söyledim, çünkü Moralini bozmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | و قد كذبت فقط لأننا حاولنا التحطيم من معنوياتك |
| Adamların Moralini düşün, sadece kendininkini değil. | Open Subtitles | ، فكر في معنويات الرجال و ليس فقط معنوياتك |
| * Metin ol, cesaretini yitirme * | Open Subtitles | كن ثابتاً ، وحافظ على معنوياتك العالية |
| Ve bu çetin sınav esnası sizin moralinizi yükseltecek hiçbir şey yapmıyorlar. | Open Subtitles | وهم لا يفعلون أي شيء لرفع معنوياتك... أثناء المحنة... |
| Yağmur moralinizi düzeltti galiba. | Open Subtitles | المطر أنعش معنوياتك أليس كذلك ؟ |
| Hiddetlenme. Araba zaten hurdaydı. | Open Subtitles | لا ترفع معنوياتك عالياً السيارة كانت قطعة من القمامة على أية حال |
| Al bakalım bu seni neşelendirir! | Open Subtitles | إليك.. هذا سوف يرفع من معنوياتك |
| Üzgünüm, sadece seni neşelendirmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | آسف, أريد فقط أن أرفع من معنوياتك |
| Ama seni neşelendirecek bir şeyim var. | Open Subtitles | لكن عندي شيء سوف يرفع معنوياتك |