| Larry, bu gece onunla ve Sue ile sinemaya gitmeyi isteyip istemeyeceğimizi sordu. | Open Subtitles | لاري سألني إذا كان لدينا رغبة بالذهاب معه و سو الليلة لمشاهدة الفلم |
| Biz de onunla ve Şanslı Fasulye Oyuncak'ın sahibiyle bir toplantı ayarlayacağız. | Open Subtitles | وقتها، سنحدد إجتماعاً معه و مع مالك شركة.. الألعاب التي سنُنشئها نحن. |
| eve dönüp onunla ve seninle kalacağımı söyledim. Gerçek bir aile olacaktık. | Open Subtitles | و أبقى في البيت معه و معكِ سنكون عائلة حقيقية |
| onunla ve dadısıyla evde olmaya bayıIıyordum. | Open Subtitles | هو الرجوع الى العمل احب البقاء معه و مع المربية |
| Bunu bana Justin verdi çünkü onunla ve Tommy'le sörfe gidiyorum. | Open Subtitles | جاستن) اعطاني هذا) (لأنني سأذهب لركوب الأمواج معه و مع (تومي |
| Bu yüzden, onu araştırmana ihtiyacım var görüş onunla...ve kaydet ve bana getir. | Open Subtitles | إذن , أودّ أن أتعقبه الآن... و تقابليه... و تُسجليّ مُقابلتُكِ معه و تعوديّ بها. |
| onunla ve erkek arkadaşıyla tatile giderim. İbnelere bayılırım! | Open Subtitles | و أنا أذهب بالعطلة معه و برفقة صديقه، فأناأحبالشواذ! |
| Şey, onunla ve hisleriyle daha sonra ilgilenmek zorundayız. | Open Subtitles | حسناً .. سنتعامل معه و"الشيء القليل" لاحقاً إنهمينقلونمجموعة(إس 1دبليو)إلى.. |
| onunla ve ona karşı oynadım. | Open Subtitles | لقد لعبت معه و لعبت ضده |
| onunla ve ona karşı oynadım. | Open Subtitles | لقد لعبت معه و لعبت ضده |
| Sadece otur onunla ve sohbet et. | Open Subtitles | إجلس معه و سولف |
| Arkadaş olduk, onunla ve Tom ile birçok kez takıldık... | Open Subtitles | و أصبحنا أصدقاء, قضيت الكثير من الوقت معه و مع (توم), لكن بعد ذلك... |
| Bak, babam onunla ve Terri'ye taşınmama izin veriyor. | Open Subtitles | اسمع، سمح لي أبي أن اعيش معه و (تيري) |
| onunla ve oğlu Jake ile çok önemli bir işim vardı. | Open Subtitles | عندي أمر مهم جداً معه و... ابنهُ، (جيك) |