Tobias ve ben, Emily ile birlikte bir aile yemeği planladık ve bize başka planlarının olduğuna dair bir mesaj attı yani belki buraya gelmiştir diye düşündüm. | Open Subtitles | توبياس و أنا كان لدينا عشاء عائلي مع إميلي مخططاً تركت لنا رسالة ، قائلة ان لديها خطط أخرى فظننت ربما من الممكن انها تريد العودة لهنا |
Biz de Emily ile New York'ta buluşacağız. | Open Subtitles | وسنقوم بتوصيل الجميع مع إميلي في نيويورك |
Başka birşey? Emily'den bahsedebilirim size. Emily ile dans okuluna gitmiştim. | Open Subtitles | ...استطيع ان اخبرك عن إميلي لقد ذهبت الى مدرسة الرقص مع إميلي |
Bugün okulda Emily ile konuşurken aynı Ali gibiydin. | Open Subtitles | كنتِ تبدين مثل (آلي) تماماً عندما تكلمتِ مع (إميلي) في المدرسة اليوم |
Hala okuldayım. Emily ile işleri tamamlıyoruz. | Open Subtitles | مازلت في المدرسة، أكمل المهمة مع (إميلي) |
Emily ile birlikte. | Open Subtitles | خارج. مع إميلي. |
Biliyor musun, son bir kaç haftadır, Emily ile benim ilişkim hakkında lanet bir fikrin bile yok. | Open Subtitles | خلال االأسبوعين الماضيين (لم تظهري أيّ اهتمام بعلاقتي مع (إميلي |
Kendim için Emily ile yeni bir hayat yarattım ve... onu tamamen aklımdan çıkardım. | Open Subtitles | لقد دشنت حياة جديدة مع (إميلي) وتناسيتها تمامًا |
- Ben Emily ile gideceğim. | Open Subtitles | -انا سأركب مع إميلي |