Pek çok güzel anım arabayla yaptıklarım ve filmin hayranı olmamla bağlantılı. | Open Subtitles | ترتبط الأشياء التي كنت قد فعلت مع السيارة أو كجزء من فندوم. |
İşte bu yaşama isteği , hayatta kalma ve kendini ifade etme ihtiyacı, arabayla buluşuyor ve benim gibi insanları ele geçiriyor. | TED | أنه الرغبة في العيش, الرغبة للنجاة, للتعبير عن الذات, و الذي يأتي مع السيارة, و يستحوذ على أشخاص مثلي. |
arabayla sanki canlıymış da onu duyabilirmiş gibi konuşuyor. | Open Subtitles | أنها تتحدث مع السيارة وكأنها كائن حى يمكنها التنفس وسماع الأشياء. |
Nesbit'e çarpan araçla eşleşiyor mu? | Open Subtitles | هل هي متطابقة مع السيارة التي ضربت نسبيت؟ |
- arabanın yanında dur. 10 dakikaya oradayız. | Open Subtitles | إبقي مع السيارة. سنقابلك هناك خلال 10 دقائق. |
Bozuk bir arabayla ıssız bir yerin ortasında kalakaldım. | Open Subtitles | في وسط اللا مكان مع السيارة التي لن تبدأ. |
Tahtadan yapılmış yarış pistimi kurar ve arabayla oynardım. | Open Subtitles | أضع شاحنة السباق الخشبية الخاصة بي وألعب مع السيارة |
arabayla burada olacağını söylemişti. | Open Subtitles | لقد قالت إنها ستكون على ما يرام هنا مع السيارة |
Peki neden bize arabayla buraya gelmemizi istedi? | Open Subtitles | إذاً فلماذا يُطلب منا أن نكون هنا مع السيارة |
Bu yarışmadan sadece arabayla ayrılırım. | Open Subtitles | لذا ، الطريقة الوحيدة لإبعادي عن تلك المسابقة هي مع السيارة |
Hayır, sen arabayla kal. Yürüyüş beni sakinleştirir. | Open Subtitles | لا ابق مع السيارة المشي الى هناك سيهدأني |
Ama bu adamın problemlerinin arabayla başlamadığını düşünüyorum. | Open Subtitles | و لكن لا أعتقد بأن مشاكل الرجل قد بدأت مع السيارة |
Depoda, çaldığınıza inandığımız bir arabayla birlikte açıklamanızı istediğimiz bir takım şeyler bulduk. | Open Subtitles | في ذلك المستودع مع السيارة التي نعتقد أنك سرقتها وجدنا بعض الأغراض |
Turnikelerdeyiz. Glenn öbür arabayla tam tepemizde. | Open Subtitles | نحن على الخط الرئيسي , "غلين " فوقنا تماما مع السيارة |
Sarah da burada arabayla kalsın. | Open Subtitles | و سارة يمكنها البقاء مع السيارة |
Birilerine arabayla konuşması için izin verdik mi? | Open Subtitles | مع السيارة المتحدثة ؟ إنه لا غبار عليه |
araçla kurbanın temas ettiği yer. | Open Subtitles | حيث الجسم في اتصال مع السيارة. |
Ben arabanın yanında dururum. | Open Subtitles | سأبقى مع السيارة. |
Böylece Abel arabanın yanında koşabilir. | Open Subtitles | لكيّ يركض (إيبل)جانبًا إلى جنب مع السيارة. |
Sen arabanın yanında kal. | Open Subtitles | ابق مع السيارة |