Çin ile çıkabilecek savaşı körüklememek için 7. filoya bekleme emri verdim. | Open Subtitles | لقد وضعت الأطول السابع في حالة انتظار لا أريد أن أكون السبب لبدء حرب مع الصين |
Walker kendini hızlı bir şekilde küçük düşürücü bir çürük tahvil iken bense Çin ile olan çatışmayı bitirip seni tekrar sahalara sokarım. | Open Subtitles | ووكر هو السندات الغير المرغوب فيه اطفئه بسرعة في حين يمكنني انهاء الصراع مع الصين ويبقي لكم في الخفاء |
Bay Tusk, ulusumuz şu anda Çin ile ticaret savaşına girdi ve bu bizim ekonomimizi mahvetti. | Open Subtitles | سيد توسك، أمتنا حاليا متورطة في حرب تجارية مع الصين وقد التهمت عليه اقتصادنا |
Yani dinamik bakış açısı hem Çin'e hem de Hindistan'a gidişat yönü açısından uyuyor. | TED | وهنا تتوافق النظرية الديناميكية مع الصين والهند كلتيهما فيما يتعلق بهذا الأمر. |
Ülkemiz, politik bir skandal ve Çin'le olan ticaret krizi sonrasında toparlanma sürecindeydi. | Open Subtitles | كانت تتعافى أمتنا من فضيحة سياسية وأزمة تجارية مع الصين |
Biliyorsunuz, şirketim Çin'de birçok iş yapıyor. | Open Subtitles | كما تعلمين شركتنا لها علاقات تجارية مع الصين |
Gerçek o ki tüm dünyayı dolaşmak ve Çin ile işbirliğine varan ülkelere sert nutuklar atmak yerine, bu bölgelerde yatırım ve ticaret için, Batı, kendi işletmelerini teşvik etmelidir. | TED | حقيقة الامر هي بدلا من الذهاب حول العالم و وعظ الدول التي تتعامل مع الصين يجب على الغرب تشجيع صناعته الخاصة للتجارة و الاستثمار في تلك المناطق |
demiş. Ve patronu cevaplamış: "Çin'deki insan hakları ihlalleri ile ilgili bir şeyler yapamayız." Çünkü Çin ile ticaret ilişkimiz var. | TED | فأجاب مديره: "لا نستطيع فعل أي شيئ حيال انتهاكات حقوق الإنسان في الصين لأن لنا علاقات تجارية مع الصين." |
Eğer bu doğrulanırsa Çin ile yapılması planlanan Ticari Pazarlıkların... tam ortasına denk gelmesi çok kötü bir zamanlama. | Open Subtitles | إذا مؤكَّدِ، هذا يَأتىُ في وقت مزعج لـالإدارة... التى فى منتصف مفاوضات تجارية مع الصين. |
Eğer bu doğrulanırsa, Çin ile yapılması planlanan Ticari Pazarlıkların... tam ortasına denk gelmesi çok kötü bir zamanlama. | Open Subtitles | إذا مؤكَّدِ، هذا يَأتىُ في وقت مزعج لـالإدارة... التى فى منتصف مفاوضات تجارية مع الصين. |
Çin ile alışveriş yapan ilk şirket olacağız, düşünebiliyor musunuz? | Open Subtitles | ،(أن نكون أول من يتاجر مع (الصين هل تتصور ذلك؟ |
Bana Çin ile daha iyi ilişkilerin sözünü veremezsin. | Open Subtitles | لا يمكن ان نعد أفضل العلاقات مع الصين |
Amerika Çin ile bir toplantı düzenler. | Open Subtitles | دعت الولايات المتحدة (لعقد اجتماع مع (الصين |
Ve Çin ile savaş dedikoduları var. | Open Subtitles | وهناك حديث عن حرب مع الصين |
Adamlar Çin ile savaşın eşiğinde. | Open Subtitles | انهم على حافة حرب مع الصين |
Büyük güçleri Çin'e karşı daha sert olmaları konusunda yüreklendirirsem Çin onlar için sadece yenilmesi gereken bir savaş alanına döner. | Open Subtitles | إذا شجعت القوى العظمى إلى التعامل بصرامة مع الصين سوف تصبح الصين فقط معركة آخرى لهم للقتال من جديد |
Birçok Amerikan şirketi Çin'e denetimsiz bir girişe bayılır. | Open Subtitles | الكثير من الشركات الامريكيه تحب التواصل بلا قيود مع الصين |
Çin'le olan ilişkileri düzeltmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أصلح العلاقات مع الصين. |
Bana Çin'le olan her şeyi anlat bakalım. | Open Subtitles | حدثيني عن كل ما يجري مع الصين. |
Çin'de biraz hareketlilik var ama onu ticaret gerginliğine bağlıyoruz. | Open Subtitles | صارع بسيط مع الصين لكننا نعتقد أن هذا بسبب مشكلة العلاقات التجارية |