Bu vesileyle, Springfield Köpek Parkı'na yeni ismini veriyorum Snowball II Belediye Kedi Parkı, Limonlu Buzz Cola sponsorluğuyla. | Open Subtitles | ومن هذا المنبر، أُعيد تسمية حديقة سبرينغفيلد للكلاب باسم حديقة سنوبول الثاني البلدية للقطط برعاية باز كولا مع الليمون |
Safran rengi patates püresi ve yeşil Limonlu kuşkonmazım ile bezenmiş Vietnam usulü domuz pirzolam ünlüdür. | Open Subtitles | أنا مشهور بقَطع لحم الخنزير الفيتنامي مع البطاطا المهروسة بالزعفران و الهليون مع الليمون الأخضر الصغير |
Benim ailemin de akşamdan kalanlar için bir ilacı vardır. Misket Limonlu yasemin çayı. | Open Subtitles | عائلتي أيضا شبح علاج , الياسمين الشاي مع الليمون |
Varsa, sıcak su içine bir dilim Limon. | Open Subtitles | سأتناول ماءاً ساخناً مع الليمون لو كان لديكِ |
Biberiye ve lavantalı, duble Limon kurabiye. | Open Subtitles | ملعقتين سكر مع الليمون والكعك مخفوقة بندى الجبل |
İlk tatilleri için yaptıkları planı öksürüğüne iyi gelsin diye her zamanki gibi yarım şekerli içtiği Limonlu çayı. | Open Subtitles | ..بدؤوا صباحهم بشرب الشاي مع الليمون بسبب البرد .. شرب العصير محلى بالسكر |
Şimdi bakalım, peki ya Limonlu sıcak su, ya da sadece su? | Open Subtitles | .. حسناً أنظر ما رأيك في ماء ساخن مع الليمون أو حتى بعض الماء؟ |
Limonlu sıcak sudan sonrasında bir kase rendelenmiş havuç ve biraz zencefil. | Open Subtitles | مياه ساخنة مع الليمون يليه كوب من الجزر الممزق وبعض الزنجبيل |
Limonlu vodka soda ve Limonlu su. | Open Subtitles | الفودكا بالصودا مع الليمون والمياة مع الليمون |
Arkadaşıma portakallı gazoz, bana da Limonlu sıcak su. | Open Subtitles | وأنا سآخذ كوبًا من الماء الساخن مع الليمون فقط |
Sana bir Limonlu diyet kola daha getireyim. | Open Subtitles | دعيني أجلب لك مشروب آخر من الصودا مع الليمون. |
- Bir hafta boyunca Limonlu su, acı biber ve akçaağaç şurubundan başka her şey yasak. | Open Subtitles | أسبوع كامل من لا شيء سوى الماء مع الليمون و الفلفل الحار مع القليل فقط من شراب القيب أجل |
Bana Limonlu bir soda ver, lütfen. | Open Subtitles | احضر لي كأساً من الصودا مع الليمون من فضلك |
Tüm bayan yöneticiler Limonlu çay içiyor. | Open Subtitles | كل النساء العاملات يشربون شاي مع الليمون . |
Ceci kıvranır, titrer, inler, Limonlu istiridye gibi. | Open Subtitles | تموج سيسي، اهتزازها، أنينها، مثل المحار مع الليمون... |
Sana Limonlu çay yaptım. | Open Subtitles | لقد أعددتُ لكِ الشاي مع الليمون |
Tamam, insanlar Limonlu suda ne buluyor? | Open Subtitles | ما حكاية الناس مع الليمون على الماء؟ |
Limonlu, adaçaylı kebap. | Open Subtitles | الكباب المشوى مع الليمون والمريمية |
..bir votka Limon kahve ve şeker gibiydik | Open Subtitles | انه كاس من الفودكا مع الليمون والبن والسكر |
Bir glütensiz pastırmalı çörek ve bir fincan Limon ve sütlü earl grey çayı alayım. | Open Subtitles | سآخذ شطيرة لحم الخنزير المقدد الخالية من الجيلاتين وكوب من الشاي الصيني الرمادي الفاخر مع الليمون والحليب |
- Biraz sıcak çay al. Limon da sık. | Open Subtitles | و أحتسي بعض الشاي الساخن مع الليمون. |