| - Sanığın kız arkadaşı ile yatmak. | Open Subtitles | ممارسة الجنس مع حبيبة المدعي عليه |
| Omar'ın kız arkadaşı ile konuştum bugün. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع حبيبة( عمر)اليوم. |
| Muhtemelen son sekiz saati oğlunun kız arkadaşıyla evi temizleyerek geçirdikten sonra bitkin düşmüştür. | Open Subtitles | لابد إنها مرهقة بعد أن أمضت الساعات الثمانية الأخيرة في تنظيف المنزل مع حبيبة أبنها |
| O ara, Ellis'in kız arkadaşıyla alakalı da bir mesele olmuş olabilir. Vegas, Cal'in iyi yanını ortaya çıkarmıyor pek. | Open Subtitles | حسناً , ربما كانت لديه علاقة مع حبيبة (إليس) بذلك الوقت .. "فيجاس" لا تمنح (ليتمان) أقضل ما لديها. |
| "Sürpriz! Tommy'nin kız arkadaşıyla yattım!" | Open Subtitles | "مفاجأة ، أنا مارست الحب مع حبيبة تومي" |