| - Oh , bilmiyorum. Yardımcı müdürlerden biri beni bir müşteriyle yakalamıştı. | Open Subtitles | أحد المديرين المساعدين مسكني أمارس الجنس مع زبون |
| Çok önemli bir müşteriyle, saat 7:30'da bir toplantı ayarladım. | Open Subtitles | أنا في الواقع جدولت اجتماعاً عند الساعة 7: 30 مع زبون مهم جداًً |
| Diyeceğim bir müşteriyle toplantım vardı aslında. | Open Subtitles | حسناً، كما ترين أنا لدي بالفعل اجتماع مع زبون |
| Müşterisiyle olduğunu söyledi. Bir saate kadar dönermiş. | Open Subtitles | هي قالت بأنها مع زبون وستنتهي بعد ساعة |
| Danny, bir müşteriyle beraberim. Sonra konuşsak daha iyi olur. | Open Subtitles | داني, أنا مع زبون لنتكلم لاحقا |
| Şu an müşteri ile birlikte, işi bittiğinde kendisine söylerim. | Open Subtitles | إنها مع زبون الآن، سأتصل بها عندما تنتهي |
| Potansiyel müşteriye böyle mi davranılır? | Open Subtitles | هذه ليست طريقة تتحدث فيها مع زبون مُتوقع |
| Çok iyi, ama şu an bir Müşterim var bu yüzden ortaklarımdan birini... | Open Subtitles | رائع، ولكنني مع زبون لذا سيقوم أحد زملائي... |
| Kendimi satmadan bir müşteriyle anlaştım. | Open Subtitles | لقد وقعت مع زبون كبير دون الحاجة لقلة الحياء |
| bir müşteriyle toplantıdaydım. Kontrol edebilirsiniz. | Open Subtitles | كنت في اجتماع مع زبون طوال فترة المساء يمكنك أن تتفقد ذلك |
| Demek ki daha önce bir müşteriyle eve gittin. | Open Subtitles | الأن , قلت أنك قابلت حبيبك هنا اذا لقد ذهبت مع زبون الى المنزل من قبل |
| Milyoner bir müşteriyle özel bir adada, üç hafta boyunca sadece güneş ve seks. | Open Subtitles | ثلاثة اسابيع من الشمس والجنس في جزيرة خاصة مع زبون مليونير |
| Ve bir gün, potensiyel bir müşteriyle toplantım vardı. | Open Subtitles | و يومٌ ما، كان لدي مقابلة مع زبون مُحتَمَل |
| Ağır derecede engelli bir müşteriyle çalışmak ister misin diye soracaktım. | Open Subtitles | اسمعي,اتصلت لأسألك حيال شعورك العمل مع زبون معاق بشدة |
| Müşterisiyle şehre indi. Birazdan dönecek. | Open Subtitles | مع زبون في البلدة سيعود للبيت قريبا |
| Müşterisiyle öğle yemeğindedir. | Open Subtitles | يتناول الغذاء مع زبون ربما |
| - bir müşteriyle beraberim. | Open Subtitles | -إنني مع زبون |
| Şu anda içeride bir müşteri ile birlikte. | Open Subtitles | إنه في الداخل مع زبون لحظة واحدة |
| Şimdiye kadar hiçbir müşteriye âşık olmadım. | Open Subtitles | لم أقع في الحب مع زبون قط |
| Müşterim var. Sıra numarası al. | Open Subtitles | أنا مع زبون ، خذ رقم ارجوك |