"مع مجموعة من" - Traduction Arabe en Turc

    • bir avuç
        
    • bir grup
        
    • Bir sürü
        
    • bir kaç
        
    • grup ile
        
    • grubu ile
        
    • grup gençle
        
    Sizin sadece bir avuç serseriden ibaret olduğunuzu bilmeme rağmen... Open Subtitles لقد عرفت أنني كنت سأعمل مع .. مجموعة من المتخلّفون
    Bu Janet, şu an muhtemelen bir avuç milyoner yöneticiyle birlikte sohbette. Open Subtitles انها تفعل دردشة في الوقت الراهن، ربما مع مجموعة من إإكسكس مليونيرا.
    Her cumartesi evinde poker partisi için bir grup sert adamla toparlanır. Open Subtitles كان لديه لعبة بوكر خارج منزله مع مجموعة من الفتيان كل سبت
    Yemekteyken aynı masayı paylaşan bir grup yabancıdan ibaret olduğumuzu fark ettim. Open Subtitles في العشاء أثّر عليّ أننا كنا نتشارك وجبة مع مجموعة من الغرباء.
    Yetenekleri olan Bir sürü insan ile tıbbi bir tesiste tutuluyordum. Open Subtitles كنت في هذه المؤسسة مع مجموعة من الناس الآخرين ذوي القوى
    Maçtan sonra bir kaç yerliyle birlikte buraya kutlamaya geldi. Open Subtitles لقد جائت مع مجموعة من المحليين من أجل حضور الحفلة بعد المبارة
    bir grup ile yemek yediğimizi birilerinin görebilmesi düşüncesi, bu şekilde mi ifade etmiştin, anne? Open Subtitles لم ترد أن يرانا أحد نأكل مع مجموعة من الـ.. ماهي الكلمة التي قلتِ يا أمي ؟
    Bn. Clark kilise grubu ile iki haftalığına Afrika'ya gitmiş. Open Subtitles السّيدة كلارك في أفريقيا لمدة إسبوعين مع مجموعة من كنيستها
    Araba yıkayıcıda çalışan bir grup gençle bir parkta futbol oynuyorsun. Open Subtitles أنت تلعب في الحديقة مع مجموعة من الأشخاص اللذين يعملون في غسيل السيارات
    Sen bir avuç korsanla tombala oynarken biraz zor oluyor gerçi! Open Subtitles بينما تلعب مع مجموعة من القراصنة اللعينين
    Düşünüyorum da IBM bizim gibi bir avuç palyaçoyla niye anlaşma yapmak istesin ki? Open Subtitles لماذا تريد اي بي ام ان تتعاقد مع مجموعة من المهرجين مثلنا؟
    bir avuç uyumsuz ergenin arasına nasıl karışacağım? Open Subtitles كيف يمكنني الاندماج مع مجموعة من الأطفال المجانين؟
    Davacıyı tanıyorum. Seni azılı bir grup çete üyesiyle aynı yere tıkmak istiyor. Open Subtitles أعرف المدعية العامة، وهي تريد أن تضعكِ مع مجموعة من أعضاء عصابات منافسة.
    bir grup tecavüzcü ile gitmektense onlarla gitmeyi tercih ederim. Open Subtitles أفضل الذهاب معهما من أن أذهب مع مجموعة من المجرمين.
    Simon'u kurtarmak zorundayız, bir grup serserinin arasında dolaşmak değil. Open Subtitles نحن بحاجة لانقاذ سيمون، وليس تسكع مع مجموعة من الخاسيرين
    Bir noktada halisünojenler bitiyor ve Bir sürü zengin beyaz erkekle kalakalıyorsunuz, hem de çölün ortasında. TED في مرحلة ما، تنفد المهلوسات، وأنت عالق مع مجموعة من الرجال الأثرياء البيض في غبار الصحراء.
    Bir sürü pejmürde yerli ile birlikte bir ağaca asılmak üzereyim. Open Subtitles معلّق على شبك مع مجموعة من الهنود الوضيعين
    Arkadaşlarla kayak yapmaya gideceğiz Bir sürü arkadaşla. Open Subtitles سأذهب للتزلج مع مجموعة من الأصدقاء الكثير من الأصدقاء
    Sen ve bir kaç tane albino çocuğun olduğu. Open Subtitles أنه أنت مع مجموعة من الأطفال المصابين بالبرص
    Sen ve bir kaç tane albino çocuğun olduğu. Open Subtitles أنه أنت مع مجموعة من الأطفال المصابين بالبرص
    Yabancılarla bir grup ile boşa alıyorum? Burada, biz düşünmek tüm bu boşluk var. Open Subtitles تصاب بالثمالة مع مجموعة من الغرباء؟ هنا لديا كل هذه المساحة لنفكر
    Bn. Clark kilise grubu ile iki haftalığına Afrika'ya gitmiş. Open Subtitles السّيدة كلارك في أفريقيا لمدة إسبوعين مع مجموعة من كنيستها
    Genç ve aptal olduğum zamanlarda bir grup gençle beraber yaşıyordum, onlar, nasıl denir... Open Subtitles حسنا، عندما كنت شابا وأبله كنت أعيش مع مجموعة من الشباب الذي كانوا... ماذا ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus