| Helen ile konuşmam lazım. Onun New York'taki numarasını verebilir misin? | Open Subtitles | أريد التكلم مع هيلين هل يمكن أن تعطيني رقم هاتفها في نيويورك؟ |
| Helen ile birlikte olduğun 20 sene içinde başka insanlardan da etkilendin. | Open Subtitles | كنت منجذبًا لأناس آخرين خلال العشرين سنه التي قضيتها مع هيلين |
| Helen ile düğün gecemizde altı viski içmişti. | Open Subtitles | ليله زواجي مع هيلين شرب أبي ست كؤوس من الويسكي |
| Helen'la iletişim kurabilmemin tek yolu bu. | Open Subtitles | إنها الطريقة الوحيدة كي أستطيع استعادة التواصل مع (هيلين) |
| Helen'le ilgili bir şey galiba. | Open Subtitles | هناك شيئا ما يجب فعله مع هيلين أنا أخمن |
| Helen ile olmak istiyorum. | Open Subtitles | -لا ، أريد أن أبقى هنا -أريد أن أكون مع هيلين |
| - Helen ile beraberler. Bir şeyden tedirgin gözükmüyorlar. | Open Subtitles | مع هيلين لا أعتقد أنهم يعرفون بأي شيء |
| - Helen ile çalışmak da çok hoş elbette. | Open Subtitles | -إن العمل مع " هيلين " يكون جميلاً |
| Helen ile ne hakkında konuşmak istiyorsun? | Open Subtitles | لأي غرض تريد التحدث مع " هيلين " ؟ |
| Tessa New York'ta Helen ile birlikte, Alex. | Open Subtitles | هي في نيويورك مع هيلين اليكس |
| Burada Helen ile kalacağım. | Open Subtitles | سوف أبقى هنا مع هيلين |
| - Sen, Helen ile dolaşmaya çık. | Open Subtitles | - أنت الذي ستخرج مع هيلين |
| Barry, sen Helen'la git. | Open Subtitles | باري، إذهب مع هيلين. |
| Helen'la geçen gününün acısını benden çıkarma. | Open Subtitles | أنتِ ، لا تخرجين يومك . مع (هيلين) ، علي |
| Helen'le ilgili bir şey galiba. | Open Subtitles | هناك شيئا ما يجب فعله مع هيلين أنا أخمن |