|      Başka bir galaksideki başka bir gezegene manyetik pusula mı getirdin?      | Open Subtitles |       هل أحضرت بوصلة مغناطيسية إلى كوكب آخر فى مجرة أخرى ؟      | 
|      Bu enerji, jeolojik, manyetik ya da herhangi bir şey olabilir.      | Open Subtitles |       ربما تكون هذه الطاقة جيولوجية أو مغناطيسية أو ربما شئ آخر      | 
|      Anahtarın açılışıyla, serebral korteksine saniyenin onda biri süren manyetik bir darbe verir.      | Open Subtitles |       وبنقرة مفتاح كهربي يرسل نبضة مغناطيسية إلى قشرة المخ تستمر عشراً من الثانية      | 
|      " Lisa'nın mıknatıs gibi gözleri artık boş bakıyor."      | Open Subtitles |       عيون ليسا. تبدو احيانا مغناطيسية والآن تبدو فارغة      | 
|      KS: eminim siz mühendisler alüminyumun metal olduğu halde manyetik olmadığını biliyorsunuzdur. Alüminyum tüpün üstüne mıknatıs damlattığınızda baklenmedik birşey gerçekleşiyor.       | TED |       ك.ش: إذن أنا متأكد أن المهندسين منكم يعرفون أنه وبالرغم من أن الألمنيوم معدن، فإنه ليس بمادة مغناطيسية. لكن أمرا غير متوقع يحدث حين ترمي مغناطيسا نزولا في أنبوب ألمنيوم.       | 
|      Ticari amaçlı güvenlik sistemlerinin pek çoğu mıknatıslı sensörler kullanır.      | Open Subtitles |       أغلب أنظمة الأمن التجارية تستعمل حساسات مغناطيسية      | 
|      Taçküre atılımları, jeomanyetik fırtınalar.      | Open Subtitles |       إنبعاثات كتلية إكليلية و عواصف مغناطيسية      | 
|      manyetizma veya değil, davranışımı savunamam.      | Open Subtitles |       لا أستطيع الدفاع عن سلوكي المغناطيسية و غير مغناطيسية      | 
|      Minibüsün yanına bir motosikletli geldi ve araca manyetik bir şey yapıştırdı.      | Open Subtitles |       دراجة بخارية ظهرت فجأة بجوار الشاحنة و ضعوا قنبلة مغناطيسية على الجانب      | 
|      Güneş'ten Dünya'yı yüksek hızlı atomaltı parçacıklarla bombalayan büyük manyetik kopmalara güneş patlamaları denir.       | TED |       التوهجات الشمسية عبارة عن هيجانات مغناطيسية من الشمس والتي تقذف الأرض بجسيمات ذرية عالية السرعة.       | 
|      En ucuzu olan manyetik bellekte veriler, manyetik film ile kaplanmış dönen bir diskte manyetik olarak saklanır.       | TED |       التخزين المغناطيسي والذي هو الأرخص ثمنا. البيانات يتم تخزينها كنموذج مغناطيسي كقرص مطلي بطبقة مغناطيسية       | 
|      Bir mikrobaloncuk düşünün, ilaç ve manyetik maddelerle dolu olsun, kan dolaşımımıza enjekte edilsin.       | TED |       تخيل فقاعة ميكروسكوبية معبأة بمزيج من الدواء وجسيمات مغناطيسية وحُقِنت في مجرى الدم.       | 
|      Farklı renkler, farklı manyetik kutupluluğa sahiptirler, ve dizilişleri ortaya çıkan maddeyi benzersiz bir şekilde etkiliyor.       | TED |       كل لون مختلف له قطبية مغناطيسية مختلفة، والمتتالية تحدد بشكل فريد المخرجات.       | 
|      ve tanrıya şükür ki nöroloji uzmanımız başarıyor ve bu durum ortadaki resimde görülüyor, aura'nın yarısı kısa bir manyetik sinyal ile ortadan kaldırıldı.       | TED |       و فعلا، قام طبيب الأعصاب بمحوها، و هذا في الصورة الوسطى، نصف الهالة مُحيت بواسطة نبضات مغناطيسية قصيرة.       | 
|      Kapta 7 tane mıknatıs var.      | Open Subtitles |       عندي سبع كرات مغناطيسية في الصينية.      | 
|      Sue, ihtiyacımız olmayan bir mıknatıs için 5 dolar vermem.      | Open Subtitles |       سو , لن أدفع 5 دولار لأجل ملاحظة مغناطيسية نحن لا نحتاجها .      | 
|      Bin defa anlattım. Kolum mıknatıs olmuştu duvarlar da manyetikti.      | Open Subtitles |       ذراعي ، مرة مليون اخبرتك مغناطيسية كانت      | 
|      Kaya için ise hala varlığın değerini belirlemeye çalışıyoruz, ve bunu yapana kadar da etrafını mıknatıslı kulelerle çevireceğiz.      | Open Subtitles |       والآن بالنسبة للصخرة ، لا زلنا نحاول تحديد أهميتها بالنسبة للكيان ، وحتى نعرف سنحيط بها بأقطاب مغناطيسية      | 
|      (video)mıknatıslı elektronikler ve demirli kağıt.       | TED |       (فيديو) قطع إلكترونية مغناطيسية وورقة حديدية.       | 
|      Dünyadaki jeomanyetik alanların mistik güçleri yönlendirdiği düşünülüyor.      | Open Subtitles |       علامات مغناطيسية في الأرض يفترض أن تقوم بتوصيل القوة الغامضة      | 
|      1859'da büyük bir güneş püskürtüsünün yol açtığı bir jeomanyetik fırtına güneyde Roma'ya kadar auroralar oluşturdu.      | Open Subtitles |       عام 1859 ، إنطلقت عاصفة مغناطيسية أرضية من وَهَـجْ شمسي عظيم صنعت " أورورا " إمتدت بعيداً حتى جنوب روما      | 
|      Bir ölçekte manyetizma yarattığını biz sadece yeni anlamaya başladık.      | Open Subtitles |       تصنع مغناطيسية على نطاق لم نفهمه إلا مؤخّرًا      |