| Kardeşiniz gittikten bir kaç saat sonra odasındaki yatağın altında bir anahtar buldum. | Open Subtitles | بعد ساعات قليلة من مغادرة أختكِ وجدت مفتاح في حجرتها ، تحت السرير |
| Aküsü boşalırsa bagajda bir uçurtma ve bir anahtar var. | Open Subtitles | وأن فقدت الطاقة هناك طائرة ورقية و مفتاح في الصندوق الخلفي |
| Gariptir ki, uzaktan kumandalı araba düğmesine bağlı bir anahtar var ama bu bir araba anahtarı değil. | Open Subtitles | هذا غريب- - هناك مفتاح في علاقة المفاتيح بزر لفتح سيارة |
| Kocam evde bir anahtar saklıyor. | Open Subtitles | .قام زوجي بإخفاء مفتاح في البيت |
| Koynumda bir anahtar var, ismi söz. | Open Subtitles | لديّ مفتاح في حضني يدعى الوعد. |
| Kapıya bir anahtar girmesini. Ama kimse gelmedi. | Open Subtitles | مفتاح في الباب، ولكن لم يأت أحد. |
| Bak, şu çekmecede bir anahtar var. | Open Subtitles | انظر , هنالك مفتاح في ذاك الدرج |
| Clark bu gece Daily Planet' e döndüğümde çekmecemde bir anahtar vardı. | Open Subtitles | كلارك)، عندما عدت) إلى (ذي دايلي بلانيت) الليلة كان هناك مفتاح في مكتبي تركه (ليونيل) هناك لك |
| Gorman'ın dairesinde bir anahtar bulduk. Justin'in evine ait. | Open Subtitles | عثرنا على مفتاح في شقة (جورمان) للمزلاج في منزل (جوستين) |
| O hücrede bir anahtar bulacaksın, bu anahtar hem çukurdaki, hem de gaz odasındaki arkadaşını serbest bırakacak. | Open Subtitles | ستجدين مفتاح في الزنزانه |
| Gorman'ın dairesinde bir anahtar bulduk. Justin'in evine ait. | Open Subtitles | عثرنا على مفتاح في شقة (جورمان) للمزلاج في منزل (جوستين) |
| Bir adada bir anahtar arıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث عن مفتاح في جزيرة |