| Çetin avcılar. Bizi sahipleri olarak görmeyen yaratıklar. | TED | صيادون مفترسون. مخلوقات لا ترانا بصفتنا مرّبيها. |
| Masumları avlamam ama dışarıda halledilmesi gereken avcılar var. | Open Subtitles | لا أقتل الاناس الأبرياء لكن هناك مفترسون في الخارج يجب من يتعامل معهم |
| Artık düşman, susuzluk, açlık, yorgunluk ve her zamanki gibi yırtıcılar. | Open Subtitles | الآن الأعداء عطشى، جائعون، ومنهكون وكالعادة مفترسون |
| Onlara saldırmanızı emrediyorum, gerçek yırtıcılar gibi. | Open Subtitles | أنا آمركم أن تهاجموهم نحن مفترسون حقيقيون |
| Yelken balıkları üstün yırtıcılardır, onları tehdit edebilen pek yoktur. | Open Subtitles | السمك الشراعي مفترسون كبار، قليلٌ ما يهدّدهم. |
| Sadece ön tarafa bakıp aktif avcılar olmalarını sağlamakla kalmaz son derece de büyüktürler. Bunlar, karanlıkta da eşit derecede avlanabilen yırtıcılardır. | Open Subtitles | ليس أنَّ عيونهم مسلـَّطة للأمام يجعلهم صيـَّادين فعـَّالين فحسب، و لكنها كبيرةٌ على نحوٍ إستثنائي هؤلاء مفترسون يمكنهم الصيد جيداً دون فرق بعد أن يخيِّم الظلام |
| Her şeyi gören gözlerimizle onları dünyadan koparan yırtıcı hayvanlarız. | Open Subtitles | نحن مفترسون. وعيوننا تعطينا شراسة |
| Yani uzmanlık alanınız, cinsel yırtıcı hayvanlar. | Open Subtitles | لذا خاصيّتكَ هَلْ مفترسون جنسيون؟ |
| Burada çok daha gizemli avcılar da var. | Open Subtitles | هناك مفترسون آخرون أكثر غموضاً |
| Kardan adamlar piyadeler, akılsız avcılar. | Open Subtitles | إن رجال الثلج جنود مشاة، مفترسون طائشون |
| Mükemmel avcılar var. | Open Subtitles | هنالك مفترسون مثاليون |
| Burada, nadiren görülseler de insanların korkmakta haklı olduğu yırtıcılar bulunur. | Open Subtitles | وهنا أيضا مفترسون رؤيتهم نادرة لكنها مخيفة حقًّا |
| Bölüm "yırtıcılar Her Yerde" | Open Subtitles | - الحلقة الثانية بعنوان (مفترسون هنا وهناك) |
| Yusufçuk böceği ve kızböceği larvaları oldukça vahşi yırtıcılardır. | Open Subtitles | يرقات كل من (ذباب التنين) و ( ذباب ديمسيل) مفترسون متوحشون. |
| Tyrannosaurslar her şeyi yiyen yırtıcılardır. Kendileri öldürsünler ya da öldürmesinler kendilerinden olanı da yerler. | Open Subtitles | ،الـ(تيرانوصورات) هم مفترسون سـيأكلون أي شيء حتى لو كان أحدهم، سواءً قتلوه أم لا |
| Her şeyi gören gözlerimizle onları dünyadan koparan yırtıcı hayvanlarız. | Open Subtitles | نحن مفترسون. وعيوننا تعطينا شراسة |
| Onlar yırtıcı hayvanlar. | Open Subtitles | مفترسون |