| Döperi varsa, % 74 favori. | Open Subtitles | حَسناً، إذا هو زوجُ، هو 74 بالمائة مفضّل. |
| Yaban domuzları favori yiyecektir ve herkesçe yenecek olan bir ziyafettir. | Open Subtitles | الخنازير الوحشية طعام مفضّل إنها وليمة محبوبة يستمتع بها الجميع |
| İlerisi için söylüyorum, pembe en kötü favori rengim. | Open Subtitles | لمعلوماتك, الوردي أخر لون مفضّل عندي |
| Bayanlar baylar, karşınızda Teğmen Proctor, kenar mahallenin sevgilisi! | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، الملازم أوّلُ بروكتور ,مفضّل الجيبتو! |
| Bayanlar baylar, karşınızda Teğmen Proctor, kenar mahallenin sevgilisi! | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة، الملازم أوّلُ بروكتور ,مفضّل الجيبتو! |
| Sizce Eddie'nin en sevdiği koku ne olurdu? | Open Subtitles | الذي تَتخيّلُ سَتَكُونُ الإنسان إدي مفضّل cologne؟ |
| Ve Bayan Gresham'ın en sevdiği yeğeni ve bir numaralı vârisi. | Open Subtitles | وهو إبن أخ السّيدةُ غريشام ووريث مفضّل |
| "En kötü favori." hiç anlamlı değil. | Open Subtitles | - عفوا؟ - "أخر لون مفضّل" ليست منطقية هذه الجملة |
| favori bir mekan gibi ? | Open Subtitles | مكان مفضّل للتسكّع؟ |
| İkisi de üniversitelilerin favori yeri. | Open Subtitles | كِلاهما حشد مفضّل |
| Ve diğer vericiler de, Sheila, Megan, birkaç bilinmeyen, ve herkesin sevgilisi fotoğraf öğretmeni Diane Kentner. | Open Subtitles | والمساهمون الآخرون كَانوا مايجن، شيلا، عِدّة مجهولون، وكُلّ شخص مفضّل معلّم تصوير فوتوغرافي، ديان Kentner. |
| Noel babanın en sevdiği çocuksun. | Open Subtitles | أنت Santa مفضّل. |
| en sevdiği yer... | Open Subtitles | أو مكان مفضّل |