| 9 milimetrelik silah, karşılaştırma için uygun. | Open Subtitles | والرصاصات هي من عيار 9 مليمترات وعددها 6 ويمكننا مقارنتها |
| Mac'in olay yerinde bulduğu silah ile karşılaştırma yapmam lazım | Open Subtitles | لا بد لي من مقارنتها السلاح ماك وجدت في مكان الحادث. |
| Akciğer, nilüfer çiçeğiyle kıyaslanacak kadar narin bir organ... | Open Subtitles | الرئة عضوٌ حساس يمكننا مقارنتها بزهرة اللوتس... |
| Steadman'ın arabasına öldürüp koyduğumuz o evsiz herifle kıyaslanacak olursa ki görünürdeki tüm DNA örneklerini de imha ettiğimizi söylemeliyim dolayısıyla kıyaslanacak hiç bir şey olmayacaktır. | Open Subtitles | سيتم مقارنتها بالرجل المتشرّد الذي قتلناه و وضعناه في سيارة (ستيدمان) لكنني حطمنا جميع عينات (دي ان ايه) لكي لا يتم مقارنتها مع أخرى |
| Belki Russ'a sıkılan kurşunla karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | ربما نتمكن من مقارنتها مع الرصاصة التي خدشت روس |
| Çalışanların ses örneklerini alırsak, arayanla karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | أيّها الرئيس، إذا إستطعنا أخذ عينات من أصوات موظفيهم، فيمكننا مقارنتها مع متصلنا. |
| Öyle anlar oldu. Ama savaş pilotluğuyla kıyaslanmaz sanırım. | Open Subtitles | هناك بعض اللحظات، أشك أنه يمكن مقارنتها بحياة الطيار الحربي |
| Bunu fetüs kemiklerindeki DNA ile karşılaştırmaya niyetliyim. | Open Subtitles | أنوي مقارنتها مع الحمض النووي للعظام الجنينية |
| Onların seviyelerinin yükseldiğini anlaman için elinde karşılaştırma yapmak için bir taban değer olması gerekir. | Open Subtitles | لا، فكي تعلم أنّ مستوياتها ارتفعت فعليك مقارنتها بخطٍّ قاعديّ |
| Görüntülere ulaştığımız anda, karşılaştırma yapabiliriz. | Open Subtitles | لذا حالما نحصل على الصور يمكننا مقارنتها مع المصدر |
| Hey, o kızı benle karşılaştırma. | Open Subtitles | مهلاً ، لا يمكنك مقارنتها بي. |
| Hastane kayıtlarını alabilirsek kemikleriyle karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | لو حصلنا على سجلاته الطبية، يمكننا مقارنتها برفاته |
| Geçen yıl ortaya çıktığında sahteden alınan örnekle karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | ويمكننا مقارنتها بالعينات التى أُخذت من المحتالة عندما عادت العام الفائت |
| Yarın resimle karşılaştırabiliriz. | Open Subtitles | يمكننا مقارنتها باللوحة غداً |
| Becerilerim Dr Jackson'la kıyaslanmaz, fakat Eskiler'in yazılarını, anlayacak kadar biliyorum. | Open Subtitles | مهارتي ربما لايمكن مقارنتها "مع "د,جاكسون لكن على مر سنوات أكتسبت الفهم المناسب لكتابات القدماء |
| Bu sabah bulduğunuz saçı, geçen haftaki cinayette bulduğumuz saçla karşılaştırmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لدي هذه الشعرة التي وجدتموها يارفاق هذا الصباح و أحاول مقارنتها بالتي قمنا باستعادتها من جريمة الأسبوع الماضي الفتاة (هايز)؟ |