| En güzel çağında Genç bir kadın, yaşamından, ailesinden oluyor. | Open Subtitles | امرأة شابة فى مقتبل العمر تُحرم من حياتها وبصرها وعائلتها |
| Eminim yapacak milyonlarca şeyin vardır, senin gibi Genç bir çocuğun. | Open Subtitles | شاب في مقتبل العمر مثلك حتماً لديه دزائن من الأمور لعملها |
| Evet, ama hastan Genç bir adamdı, bir baba ve bir savaş kahramanıydı. | Open Subtitles | نعم، لكن مريضك كان رجلاً في مقتبل عمره، وكان أباً كان بطل حرب |
| Hayatının baharında sağlıklı bir adamdı. | TED | فقد كان شخص في مقتبل العمر ويتمتع بصحة جيدة. |
| Babama hayatının baharında çoklu skleroz teşhisi konuldu. | TED | تم تشخيص والدي بتصلبات متعددة في مقتبل عمره. |
| Çok gençsin ve beni alt ederek kahraman olacağını sanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تحسب بأنك ستكون بطلًا في مقتبل هذا العمر وتتنافس معي لترى من سيصبح الأفضل |
| Görüyorsun ya, olay da bu. Ben, hayatımın en iyi zamanında kalmak istiyorum. | Open Subtitles | هذا هو, أريد البقاء في مقتبل العمر |
| Hız tekneli Genç, zengin, yakışıklı... Önceden tahmin edilebilir olmak çok berbat. | Open Subtitles | شاب في مقتبل العمر وغني ووسيم ولديه قارب سريع, إنه أمر مكرر |
| Genç bir anneydi. Partileri severdi. | TED | كانت تعمل في بنك. كانت أماً في مقتبل العمر. وكانت تحب اللهو والحفلات. |
| Büyük bir fikri ve önemli bir geleceği olan Genç bir adam. | Open Subtitles | شاب في مقتبل العمر لديه فكرة عظيمة ومستقبل عظيم |
| Yani, öne sürdüğünüz fikirler, hem de sizin gibi Genç ve... | Open Subtitles | أعني , الأفكار التي طرحتها .. ومن شخص شاب في مقتبل العمر ,وو |
| Büyük bir kariyerinin henüz başında olan iki Genç adamız, kendini sihir sanatına adamış iki Genç adam, hiçbir zaman kimseye zarar vermek istememiş olan iki Genç adam. | Open Subtitles | كنا شابين في مقتبل مستقبل عظيم شابان مسخران للوهم شابان لم ينووا ايذاء احد ابدا |
| İkisinin de bu kadar Genç yaşta ölmesinin korkunç olduğunu düşünmüyor musun? | Open Subtitles | ولكن ألا تعتقدين أنّه من الفظيع أن يموتا و هما في مقتبل العمر؟ |
| - Hayatının baharında hapsolan,kaybolan 14 yıl için sana söz veriyorum Edmundo Dantes öcünü alacaksın | Open Subtitles | واعدك , ادموند دانتيس يامن سجنت فى مقتبل العمر ونفيت من العالم لخمسه عشر عاما |
| Birçok hayatlarının baharında ani ölümle tanışmış insanlara tanıklık ettim. | Open Subtitles | وكان ل شهد الكثير من الشباب في مقتبل حياتهم ضحايا الموت المفاجئ. |
| Dul karısı onurlu bir kadın hâlâ hayatının baharında olmasına rağmen bir başına kaldı. | Open Subtitles | زوجته الأرملة، امرأة شريفة، إنها تشعر بالوحدة، على الرغم من إنها في مقتبل عمرها. |
| Söylesene dedektif, sağlıklı görünen bir üniversite öğrencisi nasıl olur da hayatının baharında, donarak ölmüş bulunur hem de yılın en sıcak günlerinde? | Open Subtitles | أيتها المحققة، هل لكِ أن تخبريني كيف لطالب جامعي أن يبدو بصحة جيدة في مقتبل العمر يتجمد حتى الموت على الشاطئ في واحد من أشد الأيام حرارة في السنة؟ |
| Evet, sen gençsin, Johnny. | Open Subtitles | ...ما زلت فى مقتبل العمر يا جونى اعنى |
| Sen daha gençsin. | Open Subtitles | أنت رجل في مقتبل العمر |
| "Ben 39 yaşında, hayatımın en iyi dönemindeyim... | Open Subtitles | عمري تسعة و ثلاثون عاماً" إنني في مقتبل عمري |
| Bakın, hayatımın en parlak dönemindeyim beyler. | Open Subtitles | أنظروا، أنا في مقتبل العمر، يا رفاق. |