"مقدّسة" - Traduction Arabe en Turc

    • kutsal
        
    • kutsaldır
        
    • objedir
        
    Anlam su ki, kahrolasi sandaletlerini cikarmasi gerek... cunku orasi kutsal zemin. Open Subtitles مالذي بين السطور، انه عليه ان يخلع نعليه بسبب انّها ارض مقدّسة
    Demek istediğim etrafımızdaki kutsallığı görmek ve diğerlerine katılarak kutsal nesneleri, insanları ve düşünceleri tavaf etmek için evrildiğimiz. TED بل أعني أننا تطورنا لنرى القدسية من حولنا ولنلتحق بالآخرين كَفِرَق ونطوف حول أجسامَ مقدّسة ، وأُناس مقدسين ، ومعتقدات.
    Onu kilitleyemezsin, kutsal bir kalıntı, görmeye hakkımız var. Open Subtitles لا يمكنك أن تبعدها عنا إنها بقايا مقدّسة لدينا الحق
    İnsan hayatı kutsaldır. Biri kendini öldürüyorsa, bu trajedidir. Open Subtitles حياة الإنسان مقدّسة وحين يسلب أحدهم حياته بيديه فهذه مأساة
    Asla hoş karşılayamayız. İtimadımız kutsaldır. İnsan kalbinin içerisinde yaşama ayrıcalığına sahibiz. Open Subtitles لكننا لا نستطيع أن نهتم بذلك لدينا ثقة مقدّسة لدينا الحافز لندخل إلى قلب الشخص ببراعة
    Tenvir etmek için söylüyorum, atalarımız tarafından bu Birlik'i korumak için yapılan savaşların canlandırmaları kutsal birer emanettir. Open Subtitles لتنويرِكَ، إعادة تثميل المعاركِ، المعارك التي خاضها أسلافُنا للحفاظ على الوحدة وثيقة مقدّسة.
    Müzedeki adam onu kutsal alana gömmediklerini söyledi. Open Subtitles لقد أخبرني الرجل الذي يعمل بالمتحف بأنهم لم يدفنوه بأرض مقدّسة
    Yani onu kutsal ateşten bir kafese hapsedeceğiz. Open Subtitles إذاً سنحبسه بقفص فولاذي مكوّن من نار مقدّسة
    Bize her yaşamın kutsal olduğu öğretildi. Düşmanlarımızı da kendimizi sevdiğimiz gibi severiz. Open Subtitles الذي يعلّمنا ان كلّ حياة مقدّسة نحبّ أعدائنا كما نحبّ أنفسنا
    Kilerde kutsal su ve tuz olacaktı. Open Subtitles و حتماً يوجد ملح و مياه مقدّسة بغرفة المؤن
    Bu kutsal bir tören. Bu şimdi yapılacak şey mi? Open Subtitles هذه لحظة مقدّسة نوعاً ما، أهذا الوقت مناسب فعلاً؟
    Durun! Buraya giremezsiniz. Burası kutsal bir yerdir! Open Subtitles توقف، لا يمكنك المرور من هنا فتلك أرض مقدّسة
    Bunlar uzun zaman önceden kalma kutsal kalıntılar. Open Subtitles إنّها رفات مقدّسة يعود أصلها لزمنٍ سحيق مميّز جدًّا.
    Benim zimmetime geçen bu hediye kutsal bi hediyeydi. Open Subtitles لكن هذا سرّ، هديّة مقدّسة تمّ ائتماني عليها
    Hayatı sizin gördüğünüz kadar kutsal görmüyorum. Open Subtitles انا لا اعتبر الحياة مقدّسة كما تفعلون ايها القوم
    Atesi yanar vaziyette tuttugumuz sürece kutsal olmasina gerek yok. Open Subtitles لا يجب أن تكون مقدّسة. فقط طالما نبقيها مضيئة.
    Harika ama ben kutsal sudan yeni çıktım zaten. Open Subtitles هذا امر عظيم ولكن ليس بحوزتنا مياة مقدّسة
    Üzgünüm. "Alexandre Birman"larım kutsaldır. Open Subtitles آسفة. "ألكسندر بيرمانس" الخاصّة بي مقدّسة
    Düşünceler kutsaldır. Open Subtitles إن الأفكار مقدّسة
    - Bu toprak kutsaldır. Open Subtitles هذه الأرض مقدّسة 0
    Altın Zaman Çarkı Borneo'dan kalan gizli bir objedir. Open Subtitles "عجلة الزمن الذهبيّة آدة مقدّسة من (بورنيو)"

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus