| Hatta günah oldukları gerekçesiyle kiliselerin tüm kitapları yasakladığı Amerika kıtalarında bile okuyucular korsan basımlarla kitaba erişti. | TED | وحتى في الأميركيتين، حيث تم حظر كل الروايات لاعتبارهم لهواً آثماً، استطاع القُراء الاستمتاع بنُسخ مقرصنة. |
| Bazen, internetten korsan şarkılar indiriyorum. Kim yapmıyor ki? | Open Subtitles | نعم أحيانا أحمّل موسيقى مقرصنة على حاسوب العمل |
| Bu tarihlerde izinsiz veya korsan sinyalleri kontrol eder misin? | Open Subtitles | هل يمكنك التفقد من تصريح أشارات مقرصنة لهذه التواريخ |
| O sertifikalı, taş kadar soğuk bir bitki Hacker' ı. | Open Subtitles | إنّها موثقة، إنّها مقرصنة محبّة للنبات |
| Altın kalpli bir Hacker. | Open Subtitles | مقرصنة طيبة القلب. |
| korsan film izlediğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه كان يشاهد افلام مقرصنة |
| Hiç biri korsan değil. | Open Subtitles | ولا واحدة منهم مقرصنة |
| korsan DVD satıyorsun. | Open Subtitles | وتبيعين أفلام مقرصنة |
| korsan kopya ise-- | Open Subtitles | -و نسخة مقرصنة ... |
| Hacker seni! | Open Subtitles | مقرصنة. |
| Emily... o bir Hacker. | Open Subtitles | (إميلي)... إنّها مقرصنة |