Hanım efendi, olduğunuz yerde kalın. | Open Subtitles | سيّدتي، إبقي مكانِك. |
Bayan Wood, olduğunuz yerde kalın. | Open Subtitles | سيده (وود) إبقى مكانِك |
Senin Yerinde olmak için herşeylerini verir ne gerekirse yaparlardı. | Open Subtitles | . هم سيقومون بتقديم أي شيء، ليكونوا في مكانِك الآن |
Kızgın olduğunu biliyorum ama Yerinde olsam dikkatli olurdum. | Open Subtitles | -أعرف أنكِ منزعجة، لكني سأكون حذر لو كنت مكانِك |
Yerinde olsam, ondan ayrılırdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانِك لتركته |
Senin Yerinde olsam gidip onu arardım. | Open Subtitles | {\pos(190,250)}سأذهب وأبحث عنهُ لو كُنتُ مكانِك. |