Binada bir yerlerde. Nerede, bilmiyorum. | Open Subtitles | هو موجود فى مكانِ ما داخل المبنى .ولكنى لا اعلم اين هذا المكان |
Eğer internete bir şey koyarsan, bir yerlerde birileri onu almak ister. | Open Subtitles | اذا عرضتي شيئاً على الانترنت فإن أحداً ما في مكانِ ما سيكون مستعداً لشرائه |
Katil bu binada bir yerlerde. Şüpheli silahlı ve tehlikeli. | Open Subtitles | وقاتله موجود فى مكانِ ما فى المبنى المشتبه به مُسلح وخطير. |
Ya kuleden düşmeyip de orada bir yere düştüyse ve cesedi buraya kadar yuvarlandıysa? | Open Subtitles | والآن ماذا لو لم يكن سقط من ذلك البرج ولكن من مكانِ ما في الأعلى تدحرجت الجثة حتى وصلت للأسفل |
Uçağın yakıtının bitmesine az kaldı. Bir yere indirmemiz gerekecek. | Open Subtitles | تلك الطائرة سينفذ وقودها قريباً، علينا أن ننّزلها في مكانِ ما |
Çıngıraklı yılanlar ile kum tanelerinin sayısı arasında bir yerde. | Open Subtitles | في مكانِ ما بين عدد الثعابين وحبات الرمل. أنها كثيرة. |
Kız kardeşim bir yerde sahneye çıkacakmış. | Open Subtitles | حسناً، إن أختى تُغنى فى أسفلُ المدينةُ فى مكانِ ما |
Kraliçe Catherine'in bir yerlerde acil durumlar için sakladığı bir altın zulası var. Onu bulman ve bana getirmen lazım. | Open Subtitles | الملكة " كاثرين " لديها مخبأ سري من الذهب فى مكانِ ما لحالات الطواريء ، أريد منكَ أيجاده وجلبه لــي. |
İkisi muhtemelen bir yerlerde saklanmış, pis pis gülüyorlardır. | Open Subtitles | والدينا ربما مختبئان في مكانِ ما الآن يسخرون على أنفسهم. |
Geç kalmışsa eğer, Elçilik ile restoran arasında bir yerlerde olması gerekiyor. | Open Subtitles | لابد إنه كان في مكانِ ما بين .السفارة والمطعم |
Bir yerlerde hepimizin bir ailesi var. | Open Subtitles | الجميع هنا لديه عائلة في مكانِ ما. |
Orada bir yerlerde olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنكِ بالخارج في مكانِ ما |
Hayır, hala adada bir yerlerde. | Open Subtitles | لا، مازلت على الجزيرة فى مكانِ ما. |
Bunu genellikle Enoch yapardı, ama dediğim gibi bir yerlerde surat asıyordur. | Open Subtitles | غالباً ما يفعلها (إينوك)، ولكن كما قلتُ إنه يعبسُ في مكانِ ما |
Güvenli, her şeyin önemsiz olduğu bir yere. | Open Subtitles | فيمكانٍما آمن،مكانٍما... في مكانِ ما لا شيء من هذا يهم. |
- Kalabalık olan bir yere. | Open Subtitles | ـ أين؟ ـ في مكانِ ما مكتظ بالناس |
Ondan sonra berbat bir yere götüreceğim. | Open Subtitles | ثم سأجعلكَ تأخني إلى مكانِ ما بشع |
Burada bir yerde büyük plastik bardak çantası olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، اعلم ان هناكَ حقيبة كبيرة من الأكواب البلاستيكية في مكانِ ما هنا |
Şimdi herkes havuz başında bir yerde kıçını bronzlaştırdığını düşünüyor. | Open Subtitles | الآن، الجميع يظن إنك تتسكع في مكانِ ما و تحرك مؤخرتك بكُل راحة |
Haklısın. Paramızı başka yerde harcamaya gidelim. | Open Subtitles | أنت مُحق، سنذهب إلى مكانِ ما .آخر وننفق مالنا |