Cehennemde birbirini kollamayan kadınlar için özel bir yer var. | Open Subtitles | هناك مكان مميز في الجحيم للمرأة التي لا تدعم المرأة |
Eğer cehennemin en korkunç cezası buysa, o zaman bu adama yaptıklarınızdan ötürü cennette sana ve ablana ayrılmış, özel bir yer olmalı. | Open Subtitles | إن كان ذلك أسوأ ما تيقدمه الجحيم، فلابدّ أن هناك مكان مميز في الجنة، محجوزة لك ولأختك، |
Bi kişilik daha yerin var mı? Ho! içimde çok özel bir yer var onu buldun! | Open Subtitles | يو , الديك مكان لشخص آخر؟ يوجد مكان مميز بداخلي وانت وجدته |
özel bir yere götürmen lazım. Yarın buluşuyorsunuz. | Open Subtitles | عليك أخذها إلى مكان مميز, إنه ليلة الغذ. |
Şuradaki Wendy'den ciddi elektrik alıyorum ve onu özel bir yere götürmek istiyorum. | Open Subtitles | انني اتلقى بعض الاشارات الخطيره من ويندي هناك واريد ان آخذها الى مكان مميز |
Çok özel bir yerdi ve o sabah bunu kendi gözlerimle görmek istedim. | Open Subtitles | كانت مكان مميز حقاً وفي ذلك الصباح أردت رؤيتها بنفسي |
Onun için çok özel bir yerdi ve her zaman orayı görmemi isterdi. | Open Subtitles | كان مكان مميز جداً لها كانت تريد مني دائما أن أراه |
Benim için hassasiyet çok özel bir yerden geliyor. | TED | بالنسبة لي، الطب الدقيق ينبع من مكان مميز للغاية. |
Denizin üzerinde çok özel bir yerdir. | Open Subtitles | انه مكان مميز على البحر |
- Orası özel bir yer. Ama gerçek dünyada yaşamam gerek. | Open Subtitles | إنه مكان مميز لكن يجب أن أعيش في العالم الحقيقي |
Burası benim için çok özel bir yer ve senin de görmen lazımdı. | Open Subtitles | انه مكان مميز بالنسبة لي وأنت وصلت لتراه |
Düşündüm de, bildiğim özel bir yer var, orada öğle yemeği yemek ister misin? | Open Subtitles | كنت أفكر أنه ربما, أنا وأنت يمكننا نتناول الغذاء معا في مكان مميز جدا |
Söylemiştim adamım, burası çok özel bir yer. | Open Subtitles | انني أخبرك يا رجل انه مكان مميز جدا |
özel bir yer değil. Şeye doğru gidecektim... | Open Subtitles | ليس الى مكان مميز , انا فقط اردت ان |
John, beni, etkisiz hale getirilmiş Mai Wiru'nun tüm sonuçlarını barındıran özel bir yere götürmeyi teklif etti. | Open Subtitles | جون عرض علي إصطحابي إلى مكان مميز حيثُ من الممكن الشعور بالتأثير من إيقاف الماي يورو |
Seni çok özel bir yere götürmek istemiştim. | Open Subtitles | انا اردت ان اخذك الى مكان مميز |
Onun için çok özel bir yerdi ve her zaman orayı görmemi isterdi. | Open Subtitles | كان مكان مميز جداً لها كانت تريد مني دائما أن أراه |
Glee kulübü özel bir yerdir. | Open Subtitles | نادي الغناء مكان مميز. |