| Artık kırık olmalarına rağmen, onları atmayı kaldıramayız. | Open Subtitles | بالرغم من أنهم مكسورين, نحن لا نتحمل رميهم. |
| Çok isterdim, ama iki kırık bacakla dans pistinde ne kadar iyi olabilirsin bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أحب ذلك ولكنى لا أعرف كيف ستكون إجادتك على باحة الرقص بساقين مكسورين |
| Çok isterdim, ama iki kırık bacakla dans pistinde ne kadar iyi olabilirsin bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أحب ذلك ولكنى لا أعرف كيف ستكون إجادتك على باحة الرقص بساقين مكسورين |
| bu insanları kırılmış ve işe yaramaz görmüyorduk, onları nadir ve değerli kabul ediyorduk. | TED | ولم ينظروا اليهم كناس مكسورين وغير مفيدين بل رأوهم كأشياء نادرة و ثمينة |
| Parçalanmış el ve ayak bilekleri yanmış ciğerler, yaralanmış organlar. | Open Subtitles | كاحلين ومعصمين مكسورين رئتين شبه محترقة, ندبات على الأعضاء |
| Kırılmışlar. | Open Subtitles | انهم مكسورين |
| İki kolu kırık ve torakik bölgede vertebral fraktür var. | Open Subtitles | لديها ذراعين مكسورين وكسر في فقرة في منطقة العنق |
| Kafası yarılmış, iki kırık kaburga köprücük kemiğinde kırık. | Open Subtitles | جرح في الرأس, ضلعين مكسورين كسر في خط الشعر في عظْم التُّرقُوة |
| On tırnağın dokuzu kırık. Evet. Kusura bakmayın. | Open Subtitles | ـ تسع أصبع من العشرة مكسورين .. ـ أجل ، آسف |
| İki kırık Shilo vidası var, enerji dönüştürücüsü patlamış atıkları boşaltılması için motorların iki kez ateşlenmesi gerekecek ve yedek havalandırmaları şarj etmek gerekiyor. | Open Subtitles | لدينا اثنين اوتاد من السيلو مكسورين ومحول للقوي محطم |
| Bunun kanıtı da buradan, iki bacağın kırık şekilde kapı dışarı edilmemen. | Open Subtitles | والدليل على ذلك فى الواقع أنني لست على كرسي متحرك مع ساقين مكسورين |
| Vurulmuş olması dışında, parmak eklemleri sıyrılmış, 3 parmağı kırık, ve kaburgasına birkaç darbe almış. | Open Subtitles | بخلاف انه قد تعرض لاطلاق نار مفاصله متجرحه وثلاث ضلوع مكسورين وقد تلقى عده لكمات |
| - Birkaç tane de kırık kaburga. - Ölmediğine şükret. | Open Subtitles | وعلى ضعلين مكسورين أيضا محظوظ أنك لم تمت |
| Yani iki kırık kaburga ve bir elmacık kemiği çatlağıyla olabildiğince hazırsın. | Open Subtitles | أعني أنك جاهز قدر إستطاعتك بضلعين مكسورين وشرخ في العظمة الوجنية. |
| Bunun yerine kolları kırık, göğsünde emniyet pimi ve men emriyle uyandı. | Open Subtitles | بدلا من ذلك، استيقظ في المستشفى بذراعين مكسورين. وأمر تقييد مُثبت على صدره |
| Çatlak bir göğüs ve iki tane de kırık kaburga kemiğin var. | Open Subtitles | لديك شق في القص الخلفي وضلعين مكسورين |
| Bir ya da iki kaburgan kırılmış gibi görünüyor. Bir doktora görünmelisin. | Open Subtitles | لديك ضلع أو ضلعين مكسورين عليك أن تذهب للطبيب |
| Birkaç kemiği kırılmış. | Open Subtitles | لديها ضلعين مكسورين |
| Parçalanmış insanların. | Open Subtitles | -أشخاص. أشخاص مكسورين |
| Kırılmışlar. | Open Subtitles | انهم مكسورين |