| Tarlanı sürerken en sevdiğin kasetleri dinleyebilirsin... klima sayesinde de sıcaktan bunalmazsın. | Open Subtitles | بإمكانك الحراثة و الإستماع إلى شريطك المفضل .بينما مكيف الهواء يبقيك بارداً |
| Sadece, klima yüzünden kalmak istemiyorum. Biraz sıcak oluyor da. | Open Subtitles | ولكن مكيف الهواء تالف هنا ولذلك احصل على الدفء بالكاد. |
| Selam. Havalandırma yine bozulmuş. Sıcaktan erirken benden nasıl dünyayı kurtarmam beklenebilir ki? | Open Subtitles | لقد تعطل مكيف الهواء مرة أخرى ... كيف سأنقذ العالم وانا على وشك |
| Kimse sorarsa Havalandırma işinde çalışıyoruz. | Open Subtitles | ولو سأل اي أحد سنقول أننا نعمل في صيانة مكيف الهواء |
| klimanın çekiş gücü ayarını değiştirmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أتصرف حيال مضخة مكيف الهواء الماصة |
| Düşünceme göre, ne kadar tutarsa tutsun çocuklarının bonolarını satman gerekse de derim ki, yaz zamanı, New York'ta Klimalı olmak zorundasın. | Open Subtitles | و أعتقد أن مهما يكلف مكيف الهواء و إذا لم يكن هناك خبز في البيت أو إذا اضطررت لرهن الأولاد وأقولدائمافيالصيف، في مدينة نيويورك |
| Sen esas Klimayı kapattığımda orada olmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تكون هناك في ذالك اليوم الذي أطفأت فيه مكيف الهواء |
| Bazı insanlar, popolarıyla bir klima arasındaki farkı anlamayabilir. | Open Subtitles | بعض الناس لن يعرفوا مؤخرتهم من مكيف الهواء |
| Şu lanet klima haricinde, ...birkaç kötü adamı indirmek, ...dünyayı demokrasi için güvenli hale getirmek, ...birkaç bira içip, pizza yemek. | Open Subtitles | أعني بأستثناء مكيف الهواء اللعين نستولي على بعض الاشرار لجعل العالم أمناَ من أجل الحرية والديمقراطية |
| Hadi, Tom. Benim ofisimde klima var. | Open Subtitles | هيا ياتوم.ان مكتبي مكيف الهواء |
| klima açıkken uyuyakalmış olmalıyım. | Open Subtitles | إعتدت النوم أثناء تشغيل مكيف الهواء |
| Bütün gün içeride klima altında oturuyorum. | Open Subtitles | كنت فى الداخل طوال اليوم مع مكيف الهواء |
| Havalandırma kontrol ünitesinde bir bilgisayar engeli bulduk. | Open Subtitles | .لقد عثرنا على حاسب الي يعوق التحكم في وحدة مكيف الهواء |
| Havalandırma ona dokunuyor diye odalarımızı değiştirdik. | Open Subtitles | اضطررنا لتغيير الغرف, لانه لا يريد الاقتراب من مكيف الهواء |
| Havalandırma sistemine sabotaj düzenliyoruz, bomba imha etmiyoruz ki. | Open Subtitles | نحن نخرب نظام مكيف الهواء. ولسنا ننزع فتيل قنبلة. |
| Aslında gelmemin nedeni Havalandırma. | Open Subtitles | في الواقع ، السبب الرئيسي في وجودي هنا هو مكيف الهواء ، الان نحن في نفس النظام |
| Tek kurtulan kişi, klimanın üzerinde saklanarak kurtulan, 7 yaşındaki çocuk, Diya. | Open Subtitles | الناجي الوحيد طفله بريءفي السابعه من عمرها اسمها ديا التي نجت بالاختباءفوق مكيف الهواء |
| Buzdolabının karşısında klimanın yanında yeni bir Kalaşnikof bulacaksın. | Open Subtitles | عكس الثلاجة خلف مكيف الهواء سَتَجد بضعة أي كي |
| Klimalı bir karavanda otururken savaş kıyafeti mi giyilir? | Open Subtitles | اي مع بدلة تحليق قتاليه ! والجلوس في هذه الغرفة اللعينة مقطورة مكيف الهواء |
| Nedenini bilmiyorum ama bu okulda Klimayı hep sonuna kadar açıyorlar. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ، لماذا لديهم مكيف الهواء البارد دائماً في المدارس ، علي أي حال |
| Sikik bir arabada mahsur kaldım ve keşke klimam yanımda olsaydı. | Open Subtitles | . إنني محاصر بداخل سيارة ... واتمنى لو عندي . مكيف الهواء |
| Ne yazık ki klimamız bugün çalışmıyor. | Open Subtitles | لسوء الحظ مكيف الهواء لا يعمل اليوم |
| Yarın havalandırmayı kontrol ettirin. | Open Subtitles | وابلغ صيانة مكيف الهواء لإصلاحه غدا |
| Sensorlerini soğutmaya yarayan Cryogen çoktan bitti, bu nedenle kliması bozuldu diye şaka yapıyoruz. | TED | لم يعمل سائل التبريد الذي يستخدم لتبريد أجهزة الاستشعار لفترة طويلة، لذلك نحن نمزح فيما بيننا أن مكيف الهواء معطل. |