| İç çamaşırlarını ben kontrol etsem, arama emrini sen çıkarsan nasıl olur? | Open Subtitles | لماذا لا أقوم بفحص ملابسها الداخلية و أنت تقم بتعميم بلاغ البحث. |
| Böylece iç çamaşırlarını tekrar koklayabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك شم رائحة ملابسها الداخلية مرة أخرى |
| Onunla çoktan konuştum ve Chelsea'nin iç çamaşırı çekmecesinden uzak duracağını söyledi. | Open Subtitles | انا بالفعل تحدثت اليه.وقد وعدني ان يبقى بعيدا عن درج ملابسها الداخلية |
| - 57 yolu olduğunu bilmiyordum. - "İç çamaşırına dokun." | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن هناك سبعة وخمسون لمسّ ملابسها الداخلية هناك |
| Bayan McMartin'in donunu giymeye çalışırken garip bir tipmişim gibi bakıyor. | Open Subtitles | عندما أحاول أن أرتدى ملابسها الداخلية تنظر الى كأني غريب الاطوار |
| Donunda bir gariplik var. | Open Subtitles | هنا خطب ما في ملابسها الداخلية |
| Ama bir dahaki sefere geldiğinde bir külotunu getir bana. Dostum, artık seninle konuşmak istemediğini söyledi. | Open Subtitles | لِم لا تجلب ليّ زوج من ملابسها الداخلية عندما تأتي في المرة القادمة؟ |
| Evet, iç çamaşırları ağustos ayında Sahra çölü kadar ıslaktı ancak. | Open Subtitles | أجل, لقد كانت ملابسها الداخلية مبللة كرطوبة الصحراء الكبرى في شهر أغسطس |
| İç çamaşırlarını toplarken öyle mal gibi başında dikilmek zorunda mı? | Open Subtitles | -He كان لتقف هناك؟ عندما حزم ملابسها الداخلية -نعم يا سيدي. |
| Ki bu yüzden Bonnie'nin tüm iç çamaşırlarını topladım. | Open Subtitles | حول المنزل، لذلك قمت بجمع جميع ملابسها الداخلية |
| Onun iç çamaşırlarını çaldı. Tanrım! | Open Subtitles | انة سرق ملابسها الداخلية يا الهى |
| İç çamaşırlarını kontrol ettin mi? | Open Subtitles | أ تفقدتي ملابسها الداخلية حتى الأن؟ |
| En sevdiğin müzisyen olan David Bowie'nin resmi olan iç çamaşırı giyiyor. | Open Subtitles | وطبع على ملابسها الداخلية دايفد بوي, موسيقيك المفضل. |
| Hassas pantolonların kraliçesi kendi ilişkisinde bile iç çamaşırı giymiyor. | Open Subtitles | أن ملكة التملّق الرقيقة ليست حتى مرتدية ملابسها الداخلية في علاقتها الخاصة |
| Kahvecinin iç çamaşırı gibi kokuyor. | Open Subtitles | تبدو و كأن رائحة القهوة تفوح من ملابسها الداخلية. |
| Hep söylediğim gibi iç çamaşırına bakıp bir kadın hakkında çok şey söyleyebilirsin. | Open Subtitles | دائما اقول: يمكنك معرفة الكثير عن الفتاة عن طريق ملابسها الداخلية |
| - "İç çamaşırına dokun." | Open Subtitles | - امسكها من ملابسها الداخلية. |
| donunu görünce ne kadar güzel olduğunu farkettim. | Open Subtitles | حينما رأيت ملابسها الداخلية أدركت مدى جمالها |
| Donunda bir gariplik var. | Open Subtitles | هنا خطب ما في ملابسها الداخلية |
| Bir külotunu da çaldım. | Open Subtitles | لقد سرقت اثنين من ملابسها الداخلية |
| İç çamaşırları ne renk, dantelli mi ipek mi? | Open Subtitles | لون ملابسها الداخلية و هل هي حرير أم دانتيل |
| Mezuniyet balomda şarkı söyledi, beraber geldiğim kız, sahneye kilodunu fırlattı. | Open Subtitles | لقد غنى في حفلي الراقص الكبير رمت خليلتي ملابسها الداخلية على المسرح |
| Sonra ben mücevherlerine bakarken sen de çamaşırlarına bakabilirsin. | Open Subtitles | بإمكانك لاحقًا أن تتفحص ملابسها الداخلية بينما أتفحص ذهبها |