| Beni kraliçeleri gibi görüyorlar. Bu küçük şiddet ülkesinin varisiyim. | Open Subtitles | يقولون أنني ملكتهم فأنا الوريثة لمملكة العنف الصغيرة هذه |
| Şeytani fısıltı gazetesindeki dedikodulara göre yeni kraliçeleri yüksek seviyeli iblisleri öldürüyor. | Open Subtitles | الإشاعة على شجرةِ العنب الشيطانيةِ، ملكتهم الجديدة يَقْتلُ شياطينَ علياَ مستويةَ. |
| Kedi gözü gerdanlığını bulduğumuzda, Kraliçe olacağım ve kedilerle dünyaya hükmedeceğim. | Open Subtitles | ،عندما نجد جوهرة عين القط فستكون ملكي ،وأخيراً ستحكم القطط وسأكون أنا ملكتهم |
| O, barbarların kraliçesi olup en güzel, kanlı at organlarını yesin sen de onun istediğin yerini ye. | Open Subtitles | بوسعها أن تكون ملكتهم وتزدرد بسلب الذبائح الدامية، بينما أنت تزدرد بأطرافها |
| Kraliçelerini kaçırdıktan sonra kur böyle olacak. | Open Subtitles | و هذا هو سعر الصرف الذى سيثبته البنك البريطانى بعد أن أختطف ملكتهم |
| Onlar tüm yaşamlarını kraliçelerine harika bir koloni inşa etmek için harcarlar... | Open Subtitles | يقضون حياتهم كلها يبنون هذه المستعمره الجميله من أجل ملكتهم |
| Gerçekten de, karıncalar tarafından öylesine benimsenmiş ki kendi kraliçelerinin yavrularından önce onu kurtarmaya kalkışırlar. | Open Subtitles | في الواقع، يتقبّلها النمل كليّة حيث يعطوها الأوليّة في انقاذها عن صغار ملكتهم. |
| Bu hava bükücüler Toprak Krallığı vatandaşlarıdır ve ben de onların kraliçesiyim. | Open Subtitles | مسخرى الهواء هولاء مواطنين مملكه الارض وأنا ملكتهم |
| Döndüğüm zaman oradaki insanlar gerçek kraliçeleri için savaşacaklar. | Open Subtitles | سيهُب الناس جهادًا في سبيل ملكتهم الحقيقيّة حين أعود. |
| kraliçeleri beni hamile bıraktı ve bebek sekiz saaten kısa bir süre içinde tam boyutuna ulaştı. | Open Subtitles | ملكتهم قد ولدتني, الطفل نمى الى الحجم الكامل الحجم الكامل بغضون ثمان ساعات. |
| Bu, diğerlerini onun kokusuna alıştırmanın bir yoludur, böylece onu kraliçeleri olarak kabul ederler. | Open Subtitles | إنها طريقة لكي تجعلهم يألفون رائحتها وذلك يجعلهم يقبلونها أن تكون ملكتهم |
| Bu laneti topraklarımıza salan onların Cadı Kraliçe'si. | Open Subtitles | إنها ملكتهم الساحرة التي حلت .هذه اللعنة على أرضنا |
| Topraklarımıza bu laneti getiren Cadı Kraliçe'ydi. | Open Subtitles | إنها ملكتهم الساحرة التي حلت هذه اللعنة على أرضنا. |
| Koloniyi Kraliçe yönetir ve erkek arılar da kraliçeye hizmet ederler. | Open Subtitles | الملكة تُدير المستعمرة وذكور النحل يخدمون ملكتهم |
| Buz ulusu tarafından ele geçirilmişti. Oranın kraliçesi sırlarımı bildiğini düşünüyordu. | Open Subtitles | تمّ أسرها من قبل أمّة الجليد, والذين ظنّت ملكتهم إنّها تعرف أسراري |
| İnsanlara onların kraliçesi, olduğumu hatırlatmak için | Open Subtitles | ساعود الى اسكوتلاندا لاحكم بنفسي لاذكر شعبي باني ملكتهم |
| Sayımız fazla evlat. Savunmalarını yarıp, Kraliçelerini öldüreceğiz. | Open Subtitles | اعلي عدد ياشباب, سوف نربك دفاعتهم ونقتل ملكتهم |
| Kraliçelerini tam gücüyle geri getirmek için altı muskaya ihtiyaçları var. | Open Subtitles | يَحتاجونَ التعويذاتَ الستّ لتعود الى ملكتهم القوَّه الكاملةِ |
| Ölü ya da diri her şeyi yerler ve yiyecekleri kraliçelerine götürürler. | Open Subtitles | إنه يأكلون أي شيء حياً أو ميتاً ويأتون بالطعام إلى ملكتهم إنها تعتمد على جنودها في إطعامها |
| Ölü ya da diri her şeyi yerler ve yiyecekleri kraliçelerine götürürler. | Open Subtitles | أنهم يأكلون أيّ شيء، حيًا أم ميتًا، ويأخذون الطعام إلى ملكتهم. أنها تعتمد على جنودها في أطعامها. |
| Ama halk gelecekteki kraliçelerinin ...ne olduğunu bilmeyi hak ediyor. | Open Subtitles | لكنْ يحقّ للناس أنْ يعرفوا حقيقة ملكتهم القادمة |
| Bu, insanlara kraliçelerinin dahi umutsuzluğa düşmediğini gösterecektir. | Open Subtitles | و إنْ لمْ تفعلي فستجعلين الناس يظنون إنّ ملكتهم يائسة |
| Ama unutma, bu mürettebat için hâlâ onların kraliçesiyim. | Open Subtitles | لكن لا تنسَ أنّه على حدّ علمِ هذا الطاقم... أنا هي ملكتهم. |
| Onlar Balam'ın halkı. Sen de onların kraliçesisin. | Open Subtitles | (الآن هم قوم (بالم ينبغي أن تكوني ملكتهم |