| Sadece ihtiyacım kadar bilgi edinip bir gece kulübü açmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | فقط لمجرد الحصول على المعلومات انا اريد فتح ملهى ليلي,في الواقع. |
| Size önemli bir üniversitenin rektörü olduğunuzu hatırlatmak istiyorum. Küfürbazlar kulübü başkanı değilsiniz. | Open Subtitles | هل يمكني أن أذكرك أنك رئيس جامعة رئيسية، ليس رئيس ملهى لعق المؤخرات |
| Bildiğim, sadece üyelerin girebildiği bir kulüp var, ikimiz çıkıp... | Open Subtitles | أجل، أعلم ذلك ولكن هناك ملهى نستطيع أنا وأنتي .. |
| Bayan Carpenter. Eve Carpenter, bir zamanlar Soho'daki Kaktüs kulübünde egzotik dansçıymış. | Open Subtitles | السيدة كاربنتر , أيف كاربنتر ,كانت راقصة فى ملهى الصبار فى سوهو. |
| Ve kazandığımda, Club Torque'u satın alıp dans pistinin ortasına | Open Subtitles | وعندما اكسب سأشتري ملهى تورك سأضع تمثال لـ جايك بيرالتا |
| Evet, şurada, iki adım ötede bir kulüpte, ismi Gurugu. | Open Subtitles | أجل .. فقط هنا في مكان قريب. في ملهى إسمه جوريجو. |
| Harika biri. Kendi caz kulübü açacak. Evet, inanılmaz olacak. | Open Subtitles | أنه رائع، سوف يفتح ملهى جاز .خاص بهِ، سيكون مذهلاً |
| Gece kulübü işine girsem daha iyi hisseder misin? | Open Subtitles | هل سيشعركِ بالتحسن إذا كنت أعمل في ملهى ليلي؟ |
| Eş cinsel kulübü işleten eş cinsel bir ailenin evindeyim. | Open Subtitles | أنا في منزل زوجان من الشواذ يملكان ملهى للمخنثين. |
| Kendime bir isim bulduğum zaman. Belki de Varum da bir kulüp açabiliriz, değil mi? | Open Subtitles | وحين أصنع اسما لنفسي يمكننا أن نمتلك ملهى في فاروم، أتعرف ؟ |
| Belki de ona bir kulüp açmalıyız, birazcık sorumluluk vermeliyiz. | Open Subtitles | ربّما يجدر بنا منحه ملهى منحه بعض المسؤوليّة |
| Şimdi söyle bana, Lucy Mackenzie, nerede çalışıyordu, hangi kulüp? | Open Subtitles | والآن أخبريني ، أين كانت تعمل لوسي ماكينزي ؟ في أي ملهى ؟ |
| Bazı balinalar bu durumla başa çıkmak için gerçek anlamda tonlarını değiştirdiler, tıpkı insanların duyulmak için gürültülü bir gece kulübünde bağırması gibi. | TED | وكنتيجة لذلك قامت بعض الحيتان بتغيير لحنها بالفعل، أشبه بصراخ أشخاص في ملهى لَيليّ لكي يتم سماعهم. |
| New York'a gittim ve bir gece kulübünde işe başlayıp, gece ondan üçe şarkı söyledim. | Open Subtitles | ذهبت إلى نيويورك .. وعملت مغنية فى ملهى ليلى من العشرة حتى الثالثة صباحاً |
| Orası Club Chubby, Randy. Striptizci arıyorlar. Eskiden orda çalışırdım. | Open Subtitles | هذا ملهى تشابي يا راندي انهم يطلبون راقصات رخيصات كنت أعمل هناك |
| Crougar Club açıyoruz . | Open Subtitles | نحن نفتتح ملهى تديره النساء في منتصف العمر في الجامعة |
| Dün gece kulüpte değil miydin sen? | Open Subtitles | ألم تذهب ألى ملهى فلامنجو مساء أمس ؟ نعم يا سيدى |
| Ve sonra, bir gece eski okul arkadaşımlarımdan bazıları beni bir bara götürdü. | Open Subtitles | و بعد ذلك ، بليلة واحدة أصدقاء مدرستي القدامى ، إصطحبوني إلى ملهى |
| Bu seni durdurup kimlik soran her bar fedaisine biliyor musun, evet. | Open Subtitles | هذا اليوم الذي تخبر به كل حارس ملهى منعك من الدخول بسبب عمرك |
| Ne dersin bu gece kulübe gidip, bir kaç piliç tavlayalım mı? | Open Subtitles | ما رأيك أن نذهب سويا إلى ملهى نتعرف على الفتيات |
| Jen, küçük kardeşimiz büyümüş ve dans klübü serserisine dönmüş. | Open Subtitles | جين, اختنا الصغيرة كبرت و ذهبت إلى ملهى رقص |
| Saat 9:30'da başlayan Kabare gösterisi hakkında bir şey okumuştum. | Open Subtitles | قرأت عن عرض ملهى ليلي يعرض بوقت متأخر و الذي يبدأ على الــ 9: 30 |
| Bu EMP'ydi. Hatta, ilginç tarafı önceki sığınak bir gece kulübünün altındaymış. | Open Subtitles | اسمها موجة كهراطيسية، الحقيقة الطريفة أن الوكر السابق كان أسفل ملهى ليلي. |
| Truth tutarsa, New York City'de ikinci bir kulüp daha açacağız. | Open Subtitles | "إذا نجح ملهى "الحقيقة ،سنفتتح الملهى الثاني ."هنا في مدينة "نيويورك |
| Diğer insanlar gibi bir partide ya da karaoke barda olabilirdiniz. | Open Subtitles | كنت ستكون في ملهى أو مرقص مثل أي شخص طبيعي |
| Sonradan öğrendim ki striptiz kulübün adıymış o. | Open Subtitles | و التي كما اكتشفت لاحقا كانت اسم ملهى للتعري |
| Bir kumarhane seçimi kaybetmene neden olmaz, Senatör. | Open Subtitles | ملهى هندي واحد لن يتسبب في خلعك من منصبك، حضرة السيناتور |