| Simdi ifadeni gazeteye bastırmaya gidiyorum renkli fotoğrafın ile birlikte. | Open Subtitles | والان ساطبع المقاله في الجريده مقاله طويله مع صوره ملونه |
| Saç rengi, estetik ameliyat, renkli lensler, çene ve yanak implantları, 15 yıl yaşlı görünüyorsun. | Open Subtitles | وعمليات تجميل عدسات لاصقة ملونه تغير الذقن والخد |
| Ölü bedeni renkli filme basılmış şekilde. | Open Subtitles | جثتها الميتة, ملونه, على الفيلم |
| Hindistan'da gezinirken çok renkli ilahları olduğunu gördüm. | Open Subtitles | فيالهند.. حيثما سافرت لديهم ألهة ملونه |
| Hikayen renkli olmasına rağmen rahatsız ediciydi. | Open Subtitles | قصتك كانت ملونه و قاسيه |
| 1953'te NBC, "Colgate Komedi Saati" boyunca ilk renkli yayınını yaptı. | Open Subtitles | ...وفى عام 1953 صنعت "إن بى سى" أول قناة تليفزبونيه ملونه عن طريق شبكة . "ساعة كولجيت الكوميديه" |
| 1953'te NBC, "Colgate Komedi Saati" boyunca ilk renkli yayınını yaptı. | Open Subtitles | ...وفى عام 1953 صنعت "إن بى سى" أول قناة تليفزبونيه ملونه عن طريق شبكة . "ساعة كولجيت الكوميديه" |
| Öyle olsaydı bu gözlükler renkli olurdu ve ben de Stevie Nicks'le arkadaş olurdum. | Open Subtitles | لو كنا كذلك فهذه العدسات ستكون ملونه (و سأكون صديقاً لـ (ستيفي نيكس |