| Zamanında yerel kanun kuvvetleri için epey renkli şeyler yapmış. | Open Subtitles | جعل الأمور ملوّنة جدّاً لعودة تطبيق القانون المحلي في اليوم. |
| Okulun başında, hepiniz renkli bir bilet almıştınız. | Open Subtitles | في بداية السنة الدراسية استلمتوا تذكرة ملوّنة |
| Şuna bak. Hoş geniş piller, renkli teller. | Open Subtitles | أعني، أنظر إلى هذا، البعض بطاريات بحجم لطيف، أسلاك ملوّنة |
| Trafodan elde ettiğim sonuçlar mavi renkli. | Open Subtitles | قرائتي من عدّاد المحوّل ملوّنة بالأزرقِ. |
| Marakeş'te pazardayken, renkli dokuz tane şal gördüm ve aklıma tanıdığım en renkli dokuz insan geldi. | Open Subtitles | عندما وجدت أجمل 9 أوشحة ملوّنة وفكّرت بأفضل 9 أشخاص في حياتي |
| NasıI oluyor da film az renkli ve tatsız olabiliyor? | Open Subtitles | كيف يمكن أن يكون الفلم بصورة ملوّنة في احد الجانبين وفي الجانب الآخر لا توجد أيّ صورة.. |
| Bence sebzeler ve meyveler renkli olduğu için renkli görüyoruz. | Open Subtitles | نحن نرى بالألون، أعتقد لأن الفواكه والخضروات ملوّنة. |
| Alabamian'lar vızıldayan jetlerinden renkli dumanlar mı çıkaracak "Sizi kasırga gibi sallayacağız" dercesine? | Open Subtitles | طيارون ذوي أشكال تافهة يقودون طائرات بابخرة ملوّنة يرقصون على شاكلة "أرقص كأنك بركان؟" |
| ama renkli şeyleri makinelerinde yıkamanıza izin vermezler. | Open Subtitles | لكنهم لن يسمحوا لك بغسل أشياء ملوّنة في ماكيناتهم . |
| Ama renkli şeyleri makinelerinde yıkamanıza izin vermezler. | Open Subtitles | لكنهم لن يسمحوا لك بغسل أشياء ملوّنة في ماكيناتهم . - في غسّالة عامّة ؟ |
| Macau: Uzun kuyruklu, renkli bir papağan türü. Macau bir papağan. | Open Subtitles | أي ببغاء ذات ذنب طويل, ملوّنة بشكل زاه |
| renkli ışıklar, pembe nilüferler ve birkaç akvaryum balığı hayal etmelisin. | Open Subtitles | ستتخيّل أضواء ملوّنة وزنابق الماء زهرية |
| Üstünde gerekli yazılar yazan bir çözüm topu harika kokan yeni mumlar ve duygularımızı ifade etmeye yardım eden renkli şapkalar. | Open Subtitles | كرة الحل" مليئة بالدوافع المفيدة" شموع جديدة ذات رائحة طيبة وقبعات ملوّنة تساعدنا على معرفة مشاعرنا |
| renkli camlı arabayı çektirmek iyi bir fikir değildir demek. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}يعني أنّها ليست فكرة جيّدة مطلقًا سحب سيّارة بنوافذ ملوّنة. |
| renkli pencereli arabası olan bir adama hayır dememelisin. | Open Subtitles | لا ترفضين أبدًا رجلاً له نوافذ ملوّنة. |
| renkli kıyafetleri ve bebekleri var. | Open Subtitles | يرتدون ملابس ملوّنة ولديهم طفل |
| renkli bir cam parçası. | Open Subtitles | -أجل، لديّ إنّها قطعة زجاج ملوّنة |
| - Arabada renkli camlar yoktu. | Open Subtitles | -السيارة ليس لها نوافذ ملوّنة |
| - Renkler, renkli şeyler... | Open Subtitles | -ألوان، أشياء ملوّنة ... |
| - Renkler, renkli şeyler... | Open Subtitles | -ألوان، أشياء ملوّنة ... |
| Geniş yapraklı ağaçlar bize rengarenk manzaralar sunar. | Open Subtitles | تكشف أشجار الأوراق العريضة عن نفسها كونها تملك خلفيّة ملوّنة |