| Düşündüğümden daha çabuk hallettim, bu yüzden çocukları zil çalınca alabilirim. | Open Subtitles | انتهيت اسرع مما توقعت لذا سأتمكن من احضار الاولاد بعد المدرسة |
| Ve hayret gerçekten çok şaşırdım ama size veda etmek Düşündüğümden daha zormuş. | Open Subtitles | و لدهشتي فإنه من الصعب ان اقول لكم وداعا أكثر مما توقعت |
| Ancak tanıştıklarım hapiste oldukları için daha az sertlerdi aynı zamanda ülkelerinde gelişen reform süreci hakkında da Beklediğimden daha az heyecan duyuyorlardı. | TED | ولكن، لو كان من قابلتهم أقل شعورًا بالمرارة لدخولهم السجن مما توقعت، لكانوا أيضا أقل سعادة مما توقعت للنهج الإصلاحي الجاري في بلادهم. |
| Aslında Beklediğimden daha iyi geçti. | Open Subtitles | في الحقيقة، لقد سارَ الأمر أفضَل مما توقعت |
| Bu beklediğimden de kolay oldu. Neredeyse çok kolay... | Open Subtitles | كان هذا سهلاً أكثر مما توقعت سهلاً للغايه |
| O buradaysa, durum düşündüğümden de kötü. | Open Subtitles | إذا بقى هنا ستزداد الأمور سوءاً اكثر مما توقعت |
| - Sandığımdan da iyiymişsin. - Tek ihtiyacımız şifre. | Open Subtitles | أنت أفضل مما توقعت الشيء الوحيد الذي نحتاجه الآن هو الرمز |
| Sanırım bundan sonra, ailemizi genişletmek işini Devonshire'da Umduğumdan daha çabuk başlatmalıyım. | Open Subtitles | أظننا سنبقى فى المنزل فى ديفونشير من الان فصاعدا لنبدأ فى تكوين عائلة بأسرع مما توقعت |
| O tahmin ettiğimden daha çok üzüldü ben de ikimiz adına daha güçlü duruyorum, ki buna hayran olduğunu söyledi. | Open Subtitles | نعم ، انه كان حزينا اكثر من مما توقعت لذا اردت ان ابدوا قوية ، عنا جميعا والذي اعجبه ايضا |
| 15 dakikamız var, Freddo. Düşündüğümden daha kötü. | Open Subtitles | لدينا 15 دقيقة فقط يا فريدو الأمر أسوأ مما توقعت |
| Hey bu adam Düşündüğümden daha iyiymiş. Ah... İşte bundan bahsediyorum. | Open Subtitles | هذا الرجل أظرف مما توقعت هذا ما أتحدث عنه |
| Düşündüğümden daha fazla düşmanım olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | انا ابدأ بادراك اننى عندى أعداء كثيرون اكثر مما توقعت. |
| Beklediğimden daha gençsin ve basıma çalışmaları göndermekte çok sıkı kurallarımız vardır. | Open Subtitles | أنتي أصغر مما توقعت , و نحن عندنا مواعيد نهائيه من أجل طبع الصحيفه |
| Şunu söylemeliyim ki, Beklediğimden daha çabuk geldin. | Open Subtitles | ينبغي علي القول . لقد أتيت ابكر مما توقعت |
| Ses çok iyi değil ama görüntü kalitesi Beklediğimden daha iyiymiş. | Open Subtitles | الصوت ليس جيد جدا لكن نوعية الصورة أفضل مما توقعت |
| Partide beklediğimden de fazla heyecan hakimdi. | Open Subtitles | لقد كانت الحفلة بالتأكيد أكثر إثارة مما توقعت |
| beklediğimden de yavaş ilerliyor diye endişelendim. | Open Subtitles | أنا قلقة لأن هذا يمر ببطء أكثر مما توقعت |
| Ama durum düşündüğümden de vahimmiş, Oh Ha Ni... | Open Subtitles | ولكن يبدو الامر اسوء مما توقعت يا اوهانى |
| Burası Sandığımdan da fazla uzakmış, çok koştum. | Open Subtitles | مسافة الركض إلى هنا كانت أطول قليلاً مما توقعت |
| Yol Umduğumdan daha fazla uzun sürdü. | Open Subtitles | لقد أخذت مدة أطول مما توقعت للوصول إلى هنا |
| Bu sabahki kontrollerim tahmin ettiğimden daha uzun sürdü. | Open Subtitles | إستغرق الأمر وقتا طويلاً مما توقعت لجولاتي هذا الصباح |
| "Param beklediğimden çok daha erken tükendi." | Open Subtitles | المال الخاص بتكوين نفسي, استنفذ اكثر مما توقعت |
| Sloane Curtis sandığımdan daha zor bir yermiş. | Open Subtitles | لكننى وجدت شركة سلون كيرتس مكاناً اصعب مما توقعت |
| O zaman haberim yoktu ama Düşündüğümden daha fazla yaklaşacaktım. | Open Subtitles | لم أعرف وقتها, لكن سأصبح أقرب لهذه القصة أكثر مما توقعت. |