Fakat kurumlar değişimi insanlar için olması gerekenden daha zor ve yorucu yapan şeyler yapıyorlar. | TED | ولكن هنالك أمور تفعلها المنظمات تجعل التغيير أصعب وأكثر صعوبة للناس مما ينبغي. |
Sanırım küçük bir parçam olması gerekenden daha Fazla istedi bunu. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك جزء صغير مني يريد اكثر مما ينبغي |
Hala, buraya olması gerektiğinden daha önce geldik gibi hissediyorum. | Open Subtitles | ما زلت أحس أننا جئنا هنا مبكرا أكثر مما ينبغي |
Eğer olması gerektiğinden daha uzun sürer de, zaman çaldığını düşünürsem, önlem alırım, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لو ظننت أنكِ تؤخريننا واستغرقت وقتاً أطول مما ينبغي ساتصرف |
Burada mecbur olduğumdan Fazla kalmaya niyetim yok. Yapacak çok işim var. | Open Subtitles | ،لا اعتزم الجلوس هنا أكثر مما ينبغي لدي أمور كثيرة تتطلب العناية |
Çalışması gerekenden daha uzun süre çalışanlar pişman olurlar. | Open Subtitles | الرجال الذين يزاولون عملاً لأكثر مما ينبغي لهم يعيشون في ندم لأختيارهم ذلك |
Bunu olması gerekenden daha zor yapıyorsun. Hazır olduğun zaman beni ara. Buradayım. | Open Subtitles | إنكِ تصعبين الأمر أكثر مما ينبغي لذا عندما تصبحين مستعدة، اتصلي بي فحسب، فأنا هنا |
Şimdi,ne bildiklerini bilmiyorum ama Bilmeleri gerekenden daha çok biliyorlar. | Open Subtitles | والآن، لا أعلم ما الذي يعرفونه لكنهم يعرفون أكثر مما ينبغي. |
gerekenden daha Fazla insan zarar görsün istemiyorum. | Open Subtitles | لا أحبذ أن ألحق الأذى بأشخاص أخرين أكثر مما ينبغي. |
Söylemem gerekenden daha Fazla söyledim. simdi, lütfen. | Open Subtitles | فلتخبرني إذن - لقد أخبرتك بأكثر مما ينبغي - |
Bunu olması gerekenden daha Fazla zorlaştırmayın. | Open Subtitles | لا تصعبوا الأمر أكثر مما ينبغي |
Değil mi? Yani, neden gerektiğinden daha Fazla uğraşasın ki? | Open Subtitles | صحيح، أقصد لم عليك العمل أكثر مما ينبغي عليك؟ |
Sensin o. Monoton değil, aptal. En azından olması gerektiğinden daha aptal. | Open Subtitles | إنّه ليس مبتذل بل أحمق على الأقلّ أغبى مما ينبغي |
Onları gerektiğinden daha fazladır oyalıyorum. | Open Subtitles | لقد أحتفظوا بها لمدة أكثر من أسبوع مما ينبغي عليهم |
Bunu olması gerektiğinden daha Fazla dramatik hâle getirmeyelim. | Open Subtitles | دعنا لا نجعل هذا مأسوياً اكثر مما ينبغي. |
Burada mecbur olduğumdan Fazla kalmak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أرغب في البقاء هنا أكثر مما ينبغي |
Dürüst olmak gerekirse okul gezisi için biraz Fazla abartı. | Open Subtitles | لكن كي أصارحكم، إنه فاخر أكثر مما ينبغي لطلاب مدرسة |