| Şu anki Başkanımızın şehrinize olan bağlarıyla beraber olmamız, ayrı olmamızdan daha anlamlı. | Open Subtitles | مع علاقات رئيسنا الحالي بمدينتكم نحن نقصد مجتمعين أكثر عن أن نكون منفردين |
| Bunu yaptığında bizi ayrı ayrı poşetlere koyar, bizde masada aşağı, camdan dışarıya, çalılara, caddenin karşısına ve de limana yuvarlanırız. | Open Subtitles | وعندما ينظفه سيأخذنا خارجه و يضعنا فى اكياس منفردين ثم ندحرج انفسنا من على الطاوله |
| Sorum şuydu, neden Komisyon'un talep ettiği gibi birbirinizden ayrı kalmıyorsunuz? | Open Subtitles | السؤال كان , لماذا تظهرون معا بدلا من الظهور منفردين ,كما كان طلبهم ؟ |
| Birgitte Nyborg ve Yeni Demokratlar şaşırtıcı bir açıklamayla seçime tek başlarına gireceklerini ve kimsenin başbakanlığını desteklemeyeceklerini söyleyeli neredeyse bir hafta oldu. | Open Subtitles | اعلن الديموقراطيون الجدد الاسبوع الماضي انهم سيمضون منفردين وتوقع الكثير ان هذه الضربة القاضية على الحزب |
| Demek Lily ve sen iki haftayı ayrı geçirebileceğinizi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | إذا أنت وليلي تظنان أن بإمكانكما النوم منفردين |
| Hayır, ayrıldılar ve şüpheli ikisini de ayrı ayrı vurmak zorunda kaldı. | Open Subtitles | لا أيها الملازم أنا أقول أنهما انفصلا مما أجبر الجاني على أن يقتلهما منفردين |
| ayrı ayrı ararsak daha fazla alana bakarız. | Open Subtitles | يمكننا تغطية مساحة أكبر إنْ كنّا نبحث منفردين |
| Bir ofis ama iki ayrı büro. | Open Subtitles | مكتب واحد، لكن عملين منفردين. |
| Bir ofis ama iki ayrı büro. | Open Subtitles | مكتب واحد، لكن عملين منفردين. |
| ayrı ayrı. | Open Subtitles | منفردين ... |
| Partisinin politikasına seçime tek başına girecek kadar güvenen bir parti lideri alacaksınız. | Open Subtitles | رئيسة حزب مؤمنة بحزبها لدرجة خوض غمار المعركة منفردين |